*Öyle ki içinde kayboldugun her şey, icinden atamadığın ne varsa O'dur." Öyle sıcak öyle, naif bir hikaye ki Doğa ve Mevsim'in hikayesi; öyle el değmemiş, öyle masum, öyle kırılgan.. Kitap hakkında çok fazla yazmak istiyorum ama kalbime batan acı gibi bir şeyle baş edemiyorum. Bu kadar iyi ve farklı olacağını, böyle etki altında bırakacağını bilmiyordum. Tam anlamiyla bir "surpriz kitap" oldu benim icin Hoş geldin kadınım . Sevgili Aytac Ayna sanki 1900 lü yıllardan, aşkın bu kadar ayağa düşmediği, bu kadar ucuz harcanmadığı zamanlardan kesitler sunmuş bize. Bunu yaparken de öyle bir dil kullanmış ki inanılmaz bir şaşkınlık ve heyecanla okuyorsunuz kitabı. Betimlemelere bayildim, Aziz karakterine bayıldım ki bence hikayenin tam da ortasındaydı. Fitili ateşleyen, yangını körükleyen.. Kitabın sayfa aralarında Yunus Emre'den, Mevlana'dan, Şeyh Galip'ten, Kul Nesimi'den dizeler paylaşılmasının da hikayeyi güçlendirdiğini düşünüyorum. Aytaç Ayna edebiyat dünyasında olmalı, okunmalı ki kendine mutlaka yer bulacağına inanıyorum. Kalemine sağlık..