Howl Abdullah'a dönüp, “Sanki seni yakından tanıyor gibiyim,” dedi. Birbirlerine mahcup gözlerle baktılar. “Sen de beni tanıyor musun?” diye sordu. Abdullah eğilerek selam verdi. “En az beni tanıdığın kadar.” “Ben de bundan korkuyordum,” dedi Howl dertli bir şekilde.
“Onu kendi dünyana mı gönderdin?” diye sordu Sophie. “Daha neler!” dedi Howl. “Dünyamdakilerin başlarında yeterince dert var. Cini tam aksi istikamete yolladım..”
Reklam
"Bundan sonra hep mutlu yaşayacağız herhalde," dedi Howl. Gayet samimi görünüyordu.
Sbköcklmvknm
Howl acıklı acıklı öksürdü. "Kılık değiştirerek gideceğim, belki de ikinci bir cenaze olarak giderim,'' dedi merdivene doğru ilerlerken. "O halde bu takım elbiseye değil, kefene ihtiyacın var," diye seslendi Sophie arkasından.
"Ama burası ahır gibi," dedi Sophie. "Başka türlü olmak gelmez elimden!" "Evet, gelir," dedi Howl. "Ben odamın böyle kalmasını istiyorum. Canım isterse bir ahırda yaşamaya hakkım olduğunu kabul etmelisin. Şimdi in aşağı ve yapacak başka bir şeyler bul kendine. Lütfen. İnsanlarla tartışmaktan hoşlanmam."
"Zavallı örümcekleri rahat bırak!" "Bu ağlar tam rezillik!" dedi Sophie onları süpürgeyle toplarken. "Öyleyse ağları indir ve örümcekleri bırak," dedi Howl. Herhalde örümceklerle şeytani bir bağı var, diye düşündü Sophie.
Reklam
662 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.