Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hülya Bayrakdar

Hülya Bayrakdar
@hulyyyab
Sınıf Öğretmenliği
Marmara Üniversitesi
7 Eylül
151 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
160 syf.
·
Puan vermedi
Eserimiz zor zamanlar geçirmiş olsa dahi biricik eşi Aliye Hanıma olan sevgisinin güzelliğine ve kızı Filiz'e olan bağlılığını ifade ediş biçimine hayran kaldığım, Sabahattin Ali okurlarının çok severek okuyacağını düşündüğüm mektuplardan oluşuyor . Özellikle belirtmek isterim ki bu kitabı okurken yalnızca birbiri ardına sıralanmış mektuplar okumuyorsunuz da kalbinin kapılarını açmış bir Sabahattin Ali görüyorsunuz adeta.. İlgililere tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,5bin okunma
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
Hatice'sine olan aşkına hayran olduğum, eşinin vefatından sonra hüznü hayatının başrolü olan Şükrü Erbaş'ın şiirlerinde, herkesin kendinden bir parça bulacağını düşünüyorum. Çünkü etrafı ne kadar kalabalık olursa olsun herkes biraz yalnızdır. Şairin aşkına olan özlemi, hayat arkadaşının yokluğunun tasviri muazzam bir anlatım gücüyle buluşunca ortaya bu güzel şiir kitabı çıkıveriyor. Gönül ister ki böylesine hüzün dolu şiirlerde kendimizden iz bulamayalım fakat hayat kimse için o kadar da mükemmel değildir ve de olmayacaktır. Dileğimiz bulunduğumuz anın tadını çıkarabilen bireyler olarak hayatta var olabilmektir. İlgili olan herkese tavsiyemdir.
Kuş Uçar Kanat Ağlar
Kuş Uçar Kanat AğlarŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınları · 20194,169 okunma
204 syf.
·
Puan vermedi
Savaşın gölgesinde, gözünü hırs bürümüş yetişkinlerin kirli ve acımasız dünyasında birer beyaz nokta olan çocukların masumca ve insanca arkadaşlık hikâyesi bir ders niteliğinde. Böyle hikâyelerin çoğalmaması var olanlarınsa bir an önce son bulması ümidi ve temennisiyle...
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 202139,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
84 syf.
·
Puan vermedi
Kıymetlisi, eşi Hatice Erbaşı 2015 yılında kaybeden şairimiz bu acıyı öylesine derinden hissetmiş ki aşkını bu duygu yüklü şiir kitabı ile bugün bizlere de aktarmak istemiş ve de bunu başarıyla gerçekleştirmiş kanımca. Eşinin vefatına o denli alışamamış olacak ondan sonraki hayatını yaşayarak değilde eşine kavuşmak için gün sayarak daha açık bir tabirle ölümü bekleyerek geçirmiş şairimiz, kitabın genel çerçevesi de alıntılarından anlaşıldığı üzere vuslat gününe doğru bir geri sayım niteliğinde oluşmuştur. Her kitaba inceleme yazmak istemiyor insan fakat bazı kitaplar gerçekten de yaşanmışlık hissini o kadar derinden hissettiriyor ki cümleler kendiliğinden oluşuyor neredeyse. Bu kitap da benim için yeterince etkiliyici ve anlamlıydı şiir sever herkese tavsiye edebilirim ve de incelememin sonuna beni en çok etkileyen satırları eklemekten büyük keyif duyarım. "Ömür Hanım, Sana bir nefes olamayan şiirden de geçtim. ... Eşiksiz evim, penceresiz odam Sevdiğim ne varsa bir bir geliyor ardından Ölüm beni sana hazırlıyor...
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,9bin okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
Bay Golyadkin... Kendisi olmaya çalıştıkça, istediği ilgiyi ve ortamı elde edemeyen başkahramanımız. Yalnız olmak da istememektedir. Diğerleri gibi olmaya çalıştıkça her şeyi de eline yüzüne bulaştırmaktadır, çünkü bunu bir türlü başaramamaktadır. “Öteki” sevilen, diğerlerinin arasına girebilen, onlarla eğlenen, onların davetlerine katılan, istediği terfiyi alan, yani hayat oyununu kurallarına göre oynayan bir Bay Golyadkin’dir, aslında herkes gibi biridir. Romanda da iki Golyadkin arasındaki ya da sahte ve gerçek benlik arasındaki şiddetli ikilemi görüyoruz. Daha fazla detay vermemek adına bu kitabı özetleyeceğini düşündüğüm bir dizeyle incelememi bitirmek istiyorum, Sezai Karakoç : "Herkes gibi olmak, olmayacak bir şey Herkes gibi olmak, olmamak gibi bir şey" demiştir. Gerçek benliğimizle var olabileceğimiz, çevremizdeki hatta belki yanıbaşımızdaki ötekilere kulak asmadan yaşayabileceğimiz huzurlu bir hayat umuduyla.
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,1bin okunma
Reklam
198 syf.
·
Puan vermedi
İnsanlar sizi hiç dinlemiyorlar zaten.
[Gerçekten merak ettiğim bu kitabı bitirdiğimde böyle olacağını hiç tahmin etmemiştim, üslup olarak rahatsız edebilecek bazı kısımları olmakla beraber okuyacak olanlara tavsiyem beklenti çok yükseklerde olmamalı zira keşke okumasaydım değil ama okumasam çok şey kaybetmedim dedirtebilir.] •Kitaba ilk başladığınızda etrafındaki her şeyden şikayetçi olan iki lafından biri 'lanet olsun' olup her duruma isyan eden bir ergenle baş başa olduğunuzu görüyorsunuz fakat biraz daha ilerleyince aslında insanın hiçbir şeyi boşuna yapmadığını, her isyanın insanın içinde bir yerlerde derin izler taşıdığını anlıyorsunuz. Belki de tek isteği dinlenmek ve anlaşılmak olan bir bireyin iç dünyasını kendi ağzından okurken, psikolojik karmaşasına şahit oluyorsunuz ve şöyle bir sorgulama ile baş başa kalıyorsunuz "bir insan bu hayatta en sevdiklerini kaybetmişse - bu kaybediş yalnızca hayattan ayrılmak değil kalplerin uzaklığı da dahil- sevgiden yoksun bir şekilde otomatik bir hayat yaşıyorsa onu bu hayatta başka hangi imkanlar, hangi güzellikler mutlu ve memnun edebilir ki?
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,3bin okunma
687 syf.
10/10 puan verdi
Öncelikle içinde psikoloji, polisiye ve aşkı bu kadar güzel ve anlamlı bir şekilde barındıran eserin, tam bir başyapıt olduğunu söylemeden incelememe başlamak istemem. Dostoyevski bu romanda bizlere Raskolnikov adlı genç aydının işlediği suçu dayandırdığı ideolojisi ya da başka bir değişle kendi mantığıyla bulduğu suçluluk felsefesini kanıtlama yolunda yaşadığı olaylar,hissettikleri bu süreçte yaşadığı vicdani bunalım ve daha nice saplantılı duygular eşliğinde aktarmaya çalışmıştır. Birnevi bizlere suçlu eğer kendini kabahatli görmüyorsa içinde zerre pişmanlık yoksa yani aslında suçlu olduğunu kabul dahi etmiyorsa aksine insanlığa faydalı bir iş niteliğinde görüyorsa yaptığı şeyi onu asla ama asla cezalandıramazsınız fakat insanın fıtratında var olan vicdan adı verilen o manevi bunalıma girmeyegörsün işte buranın ne bir kurtuluşu ne de bir dönüşü vardır tek bir şey hariç kitabın sonlarına doğru da gördüğümüz üzere yine insanda fıtrî olarak var olan sevme duygusu ile ancak bu vicdan azabından bir nebze olsun uzaklaşmak mümkündür en azından anladığım kadarıyla bu böyledir.Tolstoy'un İnsan Neyle Yaşar adlı kitabında da belirttiği gibi "İnsanlar yalnızca kendini düşündüğü için değil kendilerinde bulunan aşk ve sevgi sayesinde yaşarlar" dilerim yalnızca ölümden korktuğu için değil sevmek ve sevilmek uğruna yaşayanlar çıksın karşımıza.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,9bin okunma
·
Puan vermedi
Günün birinde acıyı keşfeden küçük bir kalbe dair söylenecek çok şey var fakat 'insan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez.' demiş Cengiz Aytmatov . Bu kitabı hissederek okuduğunuzda alacağınız zevkin yanında kalbinizde oluşan minik buruklukta bizlere çocukluğumuzdan kalma bir sızı, belkide bir yerlerde yaşayıp bu acıları çeken onlarca Zeze için bir yakarışdır... Sevilmek bu dünyada her canlının en çok da çocukların hakkıdır zannımca, bunu esirgeyen kalplerin hiç var olmaması kitaplarda kalması dileğiyle.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2006230,6bin okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
Yazardan okuduğum ilk roman Puslu Kıtalar Atlası oldu fakat son roman olmayacağına artık eminim. Kitabı okurken bana hissettirdikleri yazarak ifade edilemeyecek şeyler kanımca . Her cümlesinde neredeyse birer atıf barındıran bu eser uzun süredir okuduğum kitaplardan bambaşka bir üslupla yazılmış, metinlerarasılık özelliğini belki de tam anlamıyla yansıtan post-modern anlayışla yazılmış bir eser. Genel olarak bahsedecek olursak bu dünyada sağ elim dediği oğlu Bünyamin'e yaşatmak öğretmek istediklerini başkahraman ,anlatıcı olan Uzun İhsan Efendi'nin gerek dersler vererek gerek acılar çektirerek oğlunu çeşitli maceralara sürüklediğini ve bunu dünyayı hiç gezmeden yazdığı Puslu Kıtalar Atlası ile yaptığı bir kitapla karşı karşıyayız. Benim için kitabın en vurucu cümlesi alıntılarımda da yer verdiğim Descartes atıfı olan 'Düş görüyorum öyleyse varım, varım ama ben kimim?' bazı zamanlar gelir bizlerde düşlerde yaşarız bazen çok tehlikeli olsa da hiçbir zaman düş görmekten hayal kurmaktan vazgeçmemeli insan. Sonucunda kendimize "peki ya ben kimim ?" diye sorduğumuzda aldığımız cevabın değişmemesi ümidiyle.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,4bin okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
Okuduktan sonra derinden etkilendiğim kitap sayısı nadirdir fakat Simyacı gerek verdiği anlamlı mesajlar ile gerek insanın maneviyatına dokunan cümleleri ile gönlümü fetheden kitaplar arasına girdi diyebilirim. Baş kahramanın başından geçen olayların akışı sırasında tahmin yürütmeye çalıştıysam da bu kitap insanı hikayeden bağımsız olarak bir yolculuğa çıkarıyor yani aslında sizde bu kitabı okurken Santiago ile birlikte kendi kişisel menkıbenizi arayış yolculuğuna çıkmış gibi hissediyorsunuz ve şimdiye kadar hayatta ne için böylesine istek duyup uğrunda neleri feda ettiğinizin gözlerinizin önünde canlandığını görebiliyorsunuz. Aynı zamanda kitabımızdaki ana olayın Mevlana'nın Mesnevi'sinden bir alıntı olması detayı da adeta hikayede hissedilen manevi havanın tezahürü oluyor.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207,4bin okunma