Hüseyin Cevahir
Kitle konusunda üzerinde durulması gereken bir başka hatalı tutum da, kitle eylemine katılan her ferdin mutlak bir bilinç düzeyinde olması gerektiğine inanmak, bir kişinin bile bu bilinç düzeyinin altında olması sanki eylemin başarısına gölge düşürecekmiş tavrını takınmaktır. Elbette gönül ister ki harekete katılan herkes azami bilinç düzeyinde olsun. Ama buna fiilen imkan yoktur.
Hümanistlere cevabım budur!Açın gözünüzü,gerçekçi olun artık!
Zamanımızda istenildiği kadar insaniyetten, insan haklarından bahsolunsun; sömürgecilik, emperyalizm istenildiği kadar yerin dibine batırılsın, yürürlükte olan gerçek budur. Bütün tarihte görüldüğü gibi bugün de barışçılık, barışseverlik, savaş aleyhinde bulunmak birer oyalayıcı yalandan ibarettir
İrfan Yayınları-PDF
Reklam
Mendilimde Kan Sesleri Erdal Öz, cezaevinden çıktıktan sonra cansever’le görüşmek ve Ahmet abi’nin kim olduğunu öğrenmek ister. Bir fırsatını bulur, doğruca kapalıçarşı’ya, cansever’in antikacı dükkanına gider. cansever, her zamanki gibi, basık tavanlı üst kattaki çalışma masasının başındadır. kapalıçarşı’dan bebek’e geçerler. cam kıyısında
Çayan ve arkadaşları örgüt merkez komitesinin bazı üyelerinin 27 Mayıs 1971'de yakalanmasından sonra 30 Mayıs 1971'de bir polis takibi sonucunda yakalanmamak için Maltepe'de girdikleri bir evde 14 yaşındaki bir subay kızını -Sibel Erkan- rehin almışlardı. Güvenlik güçlerince uzun bir süre devam eden pazarlıklar sonucunda netice elde edilemeyince "teslim ol!" çağrılarına silahla karşılık vermişler, çıkan çatışmada Hüseyin Cevahir ölü, Mahir Çayan ise yaralı olarak ele geçirilmişti. Mahir Çayan sağ ele geçmemek için, tabancasıyla göğüs bölgesine tek kurşunla ateş ederek intihar etmek ister ama solak olduğu için başaramaz. Akciğerinden yaralandığı için ikinci kez denemek için yere düşen tabancasını ararken güvenlik güçleri odayı basar. Çayan, kendisini yakalayan görevlilerden kaçmaya yeltenerek balkondan aşağıya atlayarak ölmek ister. Bunu da başaramaz.
Sayfa 1304 - ALTERNATİF YAYINLARIKitabı okudu
Eksik Efe
Yenilmez bir ordu gibi dizilmiş aydağların eteklerinde, incebel yolunda bir toz bulutu yükseliyordu. Toprak yol az serin çam ormanına girince toz bulutu dağıldı. Güneş tepede bağdaş kurmuş ovayı kavuruyordu. İki yanı gür çamlarla çevrili dar orman yolunda sarı Efe akkara kısrağını dörtnala koşturuyordu. Sekiz on kilometre geride daha büyük bir
Mahir Çayan:
“Elrom’u Hüseyin Cevahir öldürdü. Ben öldürmedim, görev verilseydi, öldürürdüm.” diye yazıyor.
Reklam
240 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.