Akif Bey'in sevdiği muharrirlerden olan Mustafa Sadıkur Rafiye de Taha Hüseyin gibi modernistler demişler ki:
"Üstat siz çok yükseklerde uçuyorsunuz, üslup ve ifadenizi gençlik anlamıyor. Biraz okuyucunun seviyesizine inseniz!"
Üstat Rafi'nin onlara bir cevabı var, eminim Akif Bey de olsaydı böyle söylerdi. Demiş ki:
"Yahu ben yerlerde, topraklarda sürünen, cemiyeti biraz yükselsin, nefes alsın, ciğerlerine biraz temiz hava girsin diye semalara, gökdere çıkarmak istiyorum. Siz tavuklarla kartalları bir tutmak, kartalları da tavukların yanına indirmek istiyorsunuz. Ben hepsini Kartal yapmak istiyorum."
DAVETİYE
Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce,
İtalyanlar başvekili muhterem Düce!
Duydum ki, yelkenleri edip de fora
Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora.
Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür;
Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür.
Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa
Türk eri de öyle gider kanlı savaşa.
Hem karadan, hem denizden
Kaşlar çatılmış, ağızlar kilitlenmiş uçuyorlar, koyu kumral uzun saçları dalgalanırken kartal bakışlarıyla ileriye bakıyorlardı. Gözleri yalnız ilerisini görüyor, arkada kalan hiçbir şey hatıra gelmiyordu.