Ne hesabını veremeyeceğim bir günüm oldu ne de vicdanımı lekeleyen bir geçmişim..
Ne hissettiysem onu söyledim, onu yaşadım. Yaşadığım bir tek andan bile pişmanlık duymadım, keşkelerim olmadı. Hiç bir zaman kendimle vicdan mahkemesi yapmak zorunda kalmadım. Karşıma bazen gerçek yüzler, bazen sahteler çıktı ama olsun ben yinede hislerimle yaşadım. Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim ya da asla birini severken karşılığını beklemedim. Dostluğuma değer biçmedim, sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim. Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim. Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım ama hata insana mahsustur dedim. Affettim, af diledim. Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim. Onlar beni saflıkla yargıladılar. Belki de içten içe sinsice güldüler ama asıl unuttukları şuydu, ben aldanmadım. Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar. Bir insan kaybının ne olduğunu bilemedikleri için. Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.. Oysa ben hiç kaybetmedim, sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..