O ki meleği gören,
Hakkında ayet inen,
İftiraya uğrayan,
Hz. Ebubekir'in kızı,
Karasevdalı,
Hümeyra...
Ben Hz. Aişe'yi bir başka severim,
Onun sevgisini bir başka severim,
Onun sevgilisini bir başka severim.
16 yaşında nişanlanmış, 19 yaşında evlenmiş. Efendimizle (s) araları 33 yaşmış. Çıtı pıtı genç bir kızken Allah tarafından kıyılmış nikâhları. İlk evliliğiymiş. Daha çok küçükmüş, kanı kaynıyormuş. O'nun(s) yokluğunda hasta olur, yataklara düşer, varlığıyla yeniden hayat bulurmuş. Çok sevmiş, en çok o sevmiş. Efendimizin (s) hep kendi yanında olmasını istermiş, bunun için çevirdiği küçük çaplı oyunlar onu bambaşka sevmemi sağladı. Kıskanırmış sevdalısını, paylaşamazmış kimselerle. Ablası Esma'nın oğlu Abdullah ile künyeliymiş.
Hz. Aişe'nin yeri bende ayrı. Sanki elimi uzatsam tutacak gibi, arkadaşım, dostum, ablam gibi sanki.
Sibel Eraslan aracılığıyla gözleri olduğum ikinci kadın. Binaenaleyh ne ile karşılaşacağımı az çok biliyordum. O yüzden ilk kitabında düştüğüm hataya bunda düşmedim. Hz. Hatice'yi beklettiğim gibi bunu bekletmedim. Ohh iyi de yaptım. Kitaplıkta beni bekleyen üç tane daha Sibel Eraslan varken okumam gereken klasikler bir müddet daha bekleyebilir.