Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Müminlerin annesi Hz. Âişe, Peygamberimiz'e bir gün, "Ya Resûlallah, bana dua et" dedi. Peygamberimiz, "Allah'ım Âişe'nin geçmiş, gelecek, gizli ve açık bütün günahlarını bağışla" diye dua edince Âişe annemiz, sevinçten ne yapacağını bilemedi. Peygamberimiz, "Ya Âişe! Duam seni çok mu sevindirdi?" diye sorunca Hz. Âişe, "Nasıl sevindirmesin Ya Resûlallah!" dedi. Peygamberimiz, "Ey Âişe! Allah'a yemin ederim ki, ben bu duayı her namazdan sonra ümmetim için yapıyorum..." buyurdu.
Hz. Aişe(rha)'ın naklettiğine göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki Allah, rıfk(yumuşaklık) sahibidir, rıfkı sever."
Reklam
Hz. Âişe (ra) anlatıyor: Çölde yaşayan Araplardan bazıları Resûlullah’ın yanına geldiler; (Müslümanların, çocuklarını öpüp sevdiklerini görünce): –Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz, dediler. Peygamber : –Evet, cevabını verince, onlar: –Ama biz, vallahi çocuklarımızı öpmeyiz, dediler. Bunun üzerine Resûlullah : –Allah, sizin kalbinizden merhameti söktüyse ben ne yapabilirim, buyurdu. (Müslim, Fedâil, 164; Buhârî, Edeb, 18)
Kalbin ne diyorsa osun sen.Kalbinin istedikleri kadar varsın.
Sırat Köprüsü Nasıl Bir Yer? İlk Kimler Geçecek?
Bundan sonra cehennem köprüsü kurulur. Ümmetini onun üstünden en evvel geçiren ben olurum. O gün rasûllerin duaları “اَللّٰهُمَّ سَلِّمْ سَلِّمْ: Allâhumme sellim sellim: Allah’ım, selâmet ver, selâmet ver!”dir. Sırat Köprüsü’nde saʻdân dikenlerine benzer birçok çengeller vardır. Sizler saʻdân dikenlerini gördünüz mü?” Sahâbîler: “‒ Evet gördük
Beyler! Hayber’in yiğidi hanımından laf yemiştir. Hatta, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bile… Siz neden hanımınızdan birkaç laf duydunuz diye küplere biniyorsunuz. Hanımlar! Eli-i Beytin annesi bile eşinden sıkıntı yaşamıştır. Hatta, Aişe annemiz (radıyallahu anhâ) bile, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gibi bir eşi olmasına rağmen kıskançlığından çok zor günler geçirmiştir. Siz mi sıkıntı yaşamayacaksınız? Sadece iki aşk olarak anlatılan, Fâtıma ve Ali arasında da tartışma ve sıkıntı olmuştur. Sonuçta ikisi de insan, ikisi de kul…
Reklam
İslâm, evladı için hem bir öğretmen, hem bir muhafız, hem bir mürşid olan anneyi alır; baba irfanıyla nerelere kadar çıkabildiyse onu da oraya kadar yüceltir. Erkeklerin önünde "üsve-i hasene" olarak Hz. Ebubekir varsa, onların arasında da meleğin bizzat selam verdiği Hz. Âişe var.
Hz. Aişe (r.a.) diyor ki: Resûl-i Ekrem’in ashâbı ara­sında yalandan daha kötü huy düşünülemezdi. Resûl-i Ekrem, ashâbından birinin yalan konuştuğunu duyduğu zaman, o adamın tevbekâr olduğunu öğreninceye kadar bu onun içinden çıkmazdı.
Sayfa 96 - Bedir Yayınları
Hz Aişe annemiz 200 bin dirhem parası olduğu halde yamalı elbise giyer 200 bin dirhemi Allah yolunda infak ederdi. Bu fotoğraf bana onu hatırlatırdı. Ey modanın ve nefsinin kölesi olan genç kardeşim dünya zevklerine neden bu kadar dalıp önem veriyoruz acaba ?
Âişe annemiz ara ara Hatice annemize karşı bazı sözler söylediğinde Efendimiz (s.a.v.) hemen onu uyarır, en hayırlı hanımın Hatice olduğunu nazarlara verirdi. Hatta bir gün Hz. Aişe kendisini kastederek, "Allah sana daha hayırlısını ve daha gencini vermiş!" dediğinde Efendimiz (s.a.v.), "Hayır Aişem hayır... Allah bana ondan daha
Reklam
Hz. Aişe'nin Duası
Allah'ım , senden , bildiğimiz ve bilmediğimiz bütün güzel isimlerinin hepsi ile istiyorum. Kendisine dua edene icabet ettiğin, kendisiyle isteyene verdiğin azîm, a'zam , kebîr, ekber olan ismin ile istiyorum.
Meymun b. Ebû Şeybe (radiyallahu anh) anlatıyor: "Bir gün bir dilenci Hazreti Aişe'ye geldi. Hz Aişe ona bir parça ekmek verdi. Ardından güzel giyimli bir adam geldi. Onu da oturttu ve yemek verdi. Ona birine sadece ekmek ve diğerine ise yemek verdiği soruldu. Şöyle dedi: "Hz Peygamber sallallahu aleyhi vesellem 'insanları seviye ve statülerine göre ağırlayın' buyurdu."
.” Hz. Âişe annemiz, Allah Resûlü’ne (sas): “Kadın üzerinde en çok hak sahibi olan insan kimdir?” diye sorunca Efendimiz (sas): “Kocandır!” dedi. “Peki yâ Resûlullah! Erkek üzerinde en büyük hak sahibi kimdir?” diye sorunca, Efendimiz (sas): “Annesidir.” dedi. [Hakim, Müstedrek, IV, 167] Burada muhteşem bir denge var. Kadını kocaya itaat, evlâdı da öncelikli olarak kadına yani annesine itaat ettiriyor. Efendimiz (sas), aslında bunların hepsini hedefte belirlenen sâliha kadına erişmek için söylemiştir. İşte bu anlaşılsa, bu yolda gayret içerisinde olunsa, özellikle kız babaları: “Aman kızım! Sakın kendini ezdirme!” diyerek savaşa gönderir gibi değil de evliliğin cihad ve ibadet olduğu bilincini onlara aşılasa inanın ortaya çıkacak tablo, şu anki tablodan çok daha farklı olacaktır. Zaten Efendimiz (sas) de bunun için bu sözleri beyan etmiştir.
İslam zaten Arabistan'da var olan kölelik problemini, onların özgür bırakılmaları noktasında insanları cesaretlendirerek çözmeye çalışmıştır. Müslümanlara köleleri özgür bırakmanın kendi günahlarına kefaret anlamına geldiği anlatılmıştır. Bir Müslüman'ın köle bir mümini kendi hür iradesiyle özgür bırakmasının çok büyük bir fazilet olduğu
Buas Savaşı
Buas, Medine'de Hazrec ve Evs arasında 120 yıldır devam eden savaşların sonun- cusunun yapıldığı vahadır. Hz. Aişe'nin tespiti dikkat çekicidir: "Buâs; Allah'ın, Peygamberi için hazırladığı bir gündü. Peygamberimiz (sav) onların yurduna geldiğinde birlikleri dağılmış, önemli adamları öldürülmüş ya da yaralanmış haldeydiler. Kudret-i ilahi, bu hallerini İslam'a girmelerine vesile kıldı." (Buhâri)
Sayfa 120 - FootnoteKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.