Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ailece Kur’an-ı Kerimden bir ayeti yaşamak ister misiniz? Hz. Ali (radıyallahu anh) ile Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ) yaşamışlardır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Onlar; yoksula, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler.” ( İnsan Sûresi, 76/ 8)
Kalk ey Ebû Tûrab
Sehl İbn Sa’d (radıyallahu anh) şöyle rivayet ediyor: “Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hz. Fâtıma’nın (radıyallahu anhâ) evine gitti. O esnada Hz. Ali’yi (radıyallahu anh) evde bulamadı. Hz. Fâtıma’ya (radıyallahu anhâ): ‘Amcanın oğlu nerede?’ diye sordu. O da: ‘Onunla aramda bir tartışma oldu, bunun üzerine bana kızdı ve evden çıkıp gitti. Yanımda kaylule yapmadı.’ dedi. Allah Resûlü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) birine ‘Bak bakalım Ali nereye gitmiş?’ diye talimat verdi. Bir müddet sonra adam çıkageldi ve ‘Ey Allah’ın elçisi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şu anda Ali (radıyallahu anh) mescidde uyuyor.’ dedi. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mescide geldi. Bu esnada Hz. Ali (radıyallahu anh) uyuyordu. Ridasının bir kısmı açılmıştı. Bu yüzden vücudunun bir bölümü toprağa bulaşmıştı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir yandan toprağı temizliyor bir yandan da ‘Kalk Ebu turâb! Kalk Ebu turâb!’ diyordu.”
Reklam
Bir tartışma daha olur. Bu seferkinde Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oldukça üzülür ve bu üzüntüsü yüzünden belli olur. Yaşanan tartışma esnasında Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) içeri girdi ve kendisine bir sergi serilince üzerine uzandı. Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ) bir yanına, Hz. Ali (radıyallahu anh) de diğer yanına uzandı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Hz. Ali’nin (radıyallahu anh) elini alıp göbeği üzerine koydu. Sonra Hz. Fâtıma’nın (radıyallahu anhâ) da elini alıp göbeğinin üzerine koydu ve onları barıştırdı. Ardından çıktı. Peygamber’i (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) görenler: “Sen içeri girerken başka bir hal üzereydin, şimdiyse yüzünde bir hoşnutluk görüyoruz.” dediklerinde Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Sevdiğim iki kişinin arasını bulunca beni sevinmekten hangi şey alıkoyabilir ki?” karşılığını verdi.
Karı-koca arasında bir tartışma olduğunda, Peygamberce bir metot nedir öğrenmek ister misiniz? Bu konuda sizlere bir rivayet aktaralım: Bir defasında kendi aralarında bir tartışma olur. Nedeni nedir bilmiyoruz. Güzel annemiz, çok sinirlenmiş olacak ki, Hz. Ali’ye (radıyallahu anh) karşı: “Allah’a yemin olsun ki, seni Resûlullah’a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şikayet edeceğim.” dedikten sonra kalkıp gidince Hz. Ali de (radıyallahu anh) peşinden gitti. Hz. Ali (radıyallahu anh), Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ) ile Resûlullah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) konuşmalarını duyabileceği bir yerde durdu. Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ), Peygamber’e (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hz. Ali’nin (radıyallahu anh) kabalığını ve sertliğini anlattı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Ey biricik kızım! Dinle, kulak ver ve aklet! Kocasının isteklerini yerine getirmeyen kadını idare etmek mümkün değildir.” dedi. Bu esnada Ali (radıyallahu anh) dedi ki: “Yaptığımdan vazgeçtim ve Allah’a yemin olsun ki, bir daha hoşuna gitmeyen bir şey yapmayacağım.”
Eşine âşık, sevdalı ve derinden bağlı olan Hz. Ali (radıyallahu anh); eşi hakkında şu sözleri söylüyor: “Bütün günün meşguliyetlerinin ardından eve gelip Fâtıma’nın yüzüne baktığımda bütün gam, üzüntü ve yorgunluklarım yok olup giderdi.” Fakat Hz. Ali (radıyallahu anh), bazen eve gelip hanımı ile tartışıp geri çıkabiliyordu.
Beyler! Hayber’in yiğidi hanımından laf yemiştir. Hatta, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bile… Siz neden hanımınızdan birkaç laf duydunuz diye küplere biniyorsunuz. Hanımlar! Eli-i Beytin annesi bile eşinden sıkıntı yaşamıştır. Hatta, Aişe annemiz (radıyallahu anhâ) bile, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gibi bir eşi olmasına rağmen kıskançlığından çok zor günler geçirmiştir. Siz mi sıkıntı yaşamayacaksınız? Sadece iki aşk olarak anlatılan, Fâtıma ve Ali arasında da tartışma ve sıkıntı olmuştur. Sonuçta ikisi de insan, ikisi de kul…
Reklam
“Çok ağır konuşuyorsun” diyor musunuz?
Günaha bulaşılmamış bir düğün, “Ömürde bir defa gelinlik giymeyelim mi?” değil! “Ömürde bir defa, o da Allah için olsun!” düşüncesinin hâkim olduğu bir düğün güzel bir düğün olmaz mı? “Çok ağır konuşuyorsun” diyor musunuz? Bakın Hz. Ali (radıyallahu anh) ne rivayet ediyor: Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: “Bir defasında Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanındaydım. “Kadın için en hayırlı şey nedir?” diye sordu, oradakiler sustular. Fâtıma (radıyallahu anhâ) dönünce ona: “Kadınlar için en hayırlı şey nedir?” diye sordum, bana: “Erkeklerin onları görmemesidir.” cevabını verdi. Bunu Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e anlattım. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Muhakkak ki Fâtıma benden bir parçadır.” buyurdu.
Ümmü Süleym (radıyallahu anhâ) o güzel düğünü şöyle tarif ediyor: “Biz Fâtıma’nın düğünü kadar güzel bir düğün görmedik!’’ Hz. Cabir (radıyallahu anh) ise şöyle ifade eder: “Ali ile Fâtıma’nın düğününde bulunduk. Onların düğününden daha güzel bir düğün görmedik…”
Düğün günü ⚘
Hz. Ali (radıyallahu anh) ile Hz. Fâtıma (radıyallahu anhâ) ’nın düğünü Hicretin 2. yılında, Bedir savaşından sonra, Zilhicce ayında gerçekleşmiştir. Miladi olarak, 624. yılının Mayıs ayındadır.
Düğün yemeği | velime
Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Bilal-i Habeşi’ye (radıyallahu anh): “Ey Bilal! Ben evlenme sırasında ümmetimin yemek yedirmelerini sünnet edinmelerini arzu ediyorum! Ali için bir velime ziyafeti gerekir!” buyurunca, Ensardan Sa’d b. Muaz (radıyallahu anh): “Benden bir koç var!” Kimisi “Benden şu var!” Kimisi de: “Benden şu kadar darı var!” dedi. Ashab-ı Kiram işte! Nerde bir hayır var anında orda olurlar. Bunu ben yaptım diğeri de yapsın diye bir düşünce yok. Hayır işinde hep yarışırlar. Bu yarışları Hz. Ali (radıyallahu anh)’nin düğününde de yaşanır.
Reklam
Hz. Âli (kv) efendimiz ile Fâtıma ⁽ʳᵃ⁾ annemizin nikâhı ⤸
Enes b. Malik (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), beni yanına çağırıp: ‘Ey Enes! Git, bana Ebu Bekir Sıddîk’ı, Ömer b. Hattab’ı, Osman b. Affan’ı, Abdurrahman b. Avf’ı, Sa’d b. Ebi Vakkas’ı, Talha’yı, Zübeyr’i ve Ensar’dan bir hayli sayıda Ensarı benim yanıma çağır!’ buyurdu. Ben de gidip onları çağırdım. Onlar
"Müminin tebessümü yüzünde, hüznü ise kalbindedir. Hz. Ali
Humeyni sevdalılarının kulakları çınlasın.
Ölülerin dünyaya geri döneceğini, ruhların birbirine geçebileceğini, Allah'ın ruhunun on iki imama intikal ettiğini, imamların ilah olduğunu, bir bâtın imamının zuhur edip o gelene kadar emir ve yasakların kendilerine tatil olduğunu, Cebrail'in ['aleyhi's-selâm] vahyi Hz. Ali'ye (radıyallahu 'anh] getirmesi gerekirken hata yaparak Resûlullah'a [sallallahu 'aleyhi ve sellem] getirdiğini söyleyen "Rafizileri" de küfre nispet etmek vaciptir. Onlar İslam dininden ayrılmışlardır. Onların hükmü mürtedlerin hükmüdür.
Sayfa 60
Haksızlığa karşı susarsanız, hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz. Hz. Ali (r.a) #getoutofrafah Palestine
Din: Yanlışa kutsallık kazandırmak
Ümmü Külsum, Hz. Ömer onunla evlenmek istediğinde henüz buluğ çağına ermemişti. Ömer halifelik gücünü kullanarak 11-12 yaşında bir çocukla evlenebilir? "Kuran'da küçük kız çocuklarının evliliğine izin verilmez" diyen utanmazlar bu nedir? Ali'nin kızının doğumu 627 evliliği 638. Hadi diyelim ki o dönemlerde bu tür olaylar olmaktaydı ama bu din toplum bozulduğu için geldiği savunulmakta, toplum tarafından yapılan yanlış uygulamaları gelenekleri düzeltmek yerine ilahi bir kutsallık kazandırmaktadır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.