Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bize düşen,mukadder olan rızkını; harama,hileye kaçmadan,günün şartlarına uygun bir şekilde çalışarak aramak ve kazanmaktır. Hz.Mevlana (k.s) ne güzel ifade etmiştir: "Geminin içindeki su,gemiyi batırır. Geminin altındaki su ise,onu kaldırıp yüzdürür."
"Varlık elde etmek için yokluk gerek. Mimar ev yapmak için boş arsa arar. Marangoz ahşap işi yapmak için ham tahta arar. Saka su satmak için susuz ev arar. Yokluğa dikkat et, onda çok hikmetler vardır." Hz. Mevlana k.s
Reklam
Bayezid-i Bistâmî Hazretleri hacca gidiyormuş. Şimdiki gibi kolay değil hac yolculuğu o zamanlar, büyük meşakkat, aylar sürüyor. Kervanlar yolculuk boyunca dinlenmek için bazı yerlerde mola veriyorlarmış. Hz. Bayezid (k.s.) anlatıyor: - "Nerede mola versek bir arif zat arardım duasını almak için. Bir gün konakladığımız yerde ihtiyar bir
~~ Bu da Geçer Yâ HÛ ~~
*** Her şeye canını sıkma ey gönül; Ne bu dertler kalıcı, Ne de bu ömür... Hz. Mevlânâ {k.s} ***
Hz. Mevlânâ (k.s.) der ki: "Bu ağaçlar toprak altındaki insanlara benzerler. Ellerini topraktan dışarıya çıkararak, halka yüzlerce işaretler ederler. Kulağı olana, anlayana sözler söylerler, nasihatler ederler. Yemyeşil dilleri ile, up uzun elleri ile toprağın gönlünden sırlar açarlar. Ağaçlar, kış gelince başlarını kazlar gibi su içine çekerler. Onlar soğuklarda çirkinleşmiş, kargalaşmışken, ilkbahar gelince çiçeklerle, yaprak ve meyvelerle süslenir, güzelleşir, tavus hâline gelirler. Allah, onları kış mevsiminde hapseylemişti; hapiste sıkılmışlar kargaya dönmüşlerdi. Allah acıdı da bahar gelince onları tavus hâline getirdi. Kış onları öldürdü ama, bahar gelince hepsini de diriltti. Yapraklarla süsledi." -Ömer Çelik / Hakk'ın Dâveti Kuranı Kerim Meâli ve Tefsiri Cilt 4
Sayfa 206Kitabı okudu
Hz. Mevlânâ (k.s.), nefsin putlaştırılmasıyla ilgili olarak da şu muhteşem izâhta bulunur: "Bütün putların anası, nefis putudur. Dışarıda görülen putlar, birer yılandır, halbuki nefis putu bir ejderhadır. Nefis, çakmak taşı ile demirdir. Put ise, çakmak taşından sıçrayan kıvılcımdır. O kıvılcım su ile söner. Kıvılcım söner ama, çakmak taşı ile demir su ile söndürülebilir mi? İnsanoğlu, bu ikisiyle beraber olduğu müddetçe onların şerrinden nasıl emîn olabilir? Çakmak taşı ile demirin ateşi, kendi içlerinde gizlenmiştir. Onların içlerine su girmez ki ateşi söndürsün. Su, ancak, dışarda bulunan ateşi söndürür. Nefsin ve şehvetin sembolü olan çakmak taşı ile demirden, küfrün ve bütün kötülüklerin kıvılcımları sıçrar. Dumanları yükselir. Kaptaki, küpteki su bitse de, nefis çeşmesinin suyu tazedir, kesilmeden akar durur... Nefsin, her anda bir hilesi vardır ki, onun her hilesi ile isyân denizinde yüzlerce Firavun ile o Firavun'a uyanlar batmadadır. Sen, kurtulmak istiyorsan, Mûsâ'nın Rabbine sığın. Benliğe kapılıp, firavunluk ederek ima nını kaybetme. Ey kardeş! Sen Allah'ın emrine ve Azîz Peygamberimiz'in sünnetine uy da, ten Ebû Cehli'nden ve nefsânî isteklerden kurtul..." -Ömer Çelik / Hakk'ın Dâveti Kuranı Kerim Meâli ve Tefsiri Cilt 3
Sayfa 571Kitabı okudu
Reklam
•Hz. Mevlana(k.s) “Hâk şev!” yani “Toprak ol” diyor. Niçin? “Bahar gelmekle taş yeşermez.” Ancak toprak yeşerir. Öyleyse taş kalpli, yani sert kalpli olma. Toprak gibi ol ki nasıl tabiat denen kâinatın güneşi baharda vurduğu zaman taşlar yeşermez, toprak yeşerir; bir irfan güneşi bir gün kalbine vurduğu zaman, kalbin taş gibi olursa senden bir şey bitmez,yetişmez. Tevazu böyle bir şeydir..
126 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.