Hz. Ömer ve devletin mumu
Hazreti Ömer (r.a.). Halife. Bir gece. Makamında. Ashaptan biri ziyaretine gelir. Selam verir. Selamı alınmamıştır. Oturur. Ömer işiyle meşgul! Sahabe bekler. Ömer çalışır. Selam alınmamış, yüzüne bile bakılmamıştır.
İş biter. Ömer mumu söndürür. Bir başka mumu yakar. O anda selamını alır. Konuşmaya başlar.
Sahabe sorar:
- Ya Ömer, niçin hemen selamımı almadın ve niçin bir mumu söndürüp diğer mumu yaktın ve ondan sonra benle konuşmaya başladın
Hazreti Ömer (r.a.):
- Evvelki mum devletin hazinesinden alınmıştı. O yanarken özel işlerimle meşgul olsaydım Allah indinde mes’ul olurdum. Seninle devlet işi konuşmayacağımız için kendi cebimden almış olduğum mumu yaktım, ondan sonra seninle meşgul olmaya başladım. Sahabenin gözleri yaşarır, ellerini kaldırarak şöyle dua eder:
-Ya Rabbi! Hattab oğlu Ömer’i bizim başımızdan eksik etme!
"Edep nedir bilir misin? Edep, kılıcını son haddi- ne kadar keskinleştirmendir, öyle ki, kesmek zorunda kaldığın kol istırap duymasın."
Hz. Ömer adaletiyle nam salmış İslam devletinin ikinci halifesi. Şiddetli ve kudretli biri! Hz. Ömer (r.a.) bir gün hutbede cemaate şöyle seslendi:
“Ben haktan ayrılırsam ne yaparsınız ” Cemaat içinden bir sahabe kalkarak cevap verdi: “Seni kılıcımla düzeltirim ya Ömer!”
Hz. Ömer (r.a.) ellerini açarak;
“Ya Rabbi! Sana şükürler olsun ki ben Senden gaflete düşersem, Senin adaletinden ayrılırsam, beni kılıcıyla doğrultacak cemaate sahibim” diye şükretti.
Sayfa 77Kitabı okudu
Hz. Ömer (R.A) sabahladığında şöyle dua ederdi:
"Allahım bizi bu sabah taksim edeceğin her hayırdan, hidayet vereceğin nurdan, dağıtacağın rahmetten, vereceğin rızıktan, gidereceğin sıkıntıdan, kaldıracağın musibetten ve koruyacağın fitneden en çok nasiplenen kullarından kıl."
"Namaz ne güzeldir! Namazı kılmayanın gerçekten İslâm’dan bir nasibi yoktur."
Hz. Ömer (r.a)
Hz. Ömer (r.a.) Allah'a daima şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Bütün amellerimi sâlih ve sırf senin rızan için hâlis kıl. Senin rızan dışında hiç bir şey koyma!"
Sayfa 332Kitabı okudu
“Biliniz ki, işlere kuvvet verecek bir haslet, bugünün işini yarına geciktirmemektir. İşleri geciktirecek olursanız, bunlar birikir, sonra hangisini yapacağınızı bilmez ve siz kaybedersiniz..
Veysel Karani Hz.
Siirt iline bağlı Baykan İlçesi’nin en önemli özelliği, büyük zatlardan olan Hz. Veysel Karani’nin türbesinin İlçe’nin 8 Km. güneybatısında bulunan Ziyaret Beldesi’nde bulunmasıdır.
Veysel Karani semavi dinlere ve kitaplara ait herhangi bir bilgisi olmadan büyür. Üveys büyüdükçe kendisinde doğuştan mevcut olan “Tek Tanrı’ya İnanç” hissi de
Ashâb-ı Kirâm'ın İstanbul kuşatması
1. Kostantiniye şehri Hz. Osman'ın (r.a) halifeliği zamanında (644-656) Şam valisi olan Hz. Muâviye (r.a) tarafından 32 (652) yılında kuşatılmıştır.
Hz. Muâviye'nin ordusu, İstanbul dolaylarında Bizanslılar ile savaşmış, daha sonra geri dönmüştür.
2. Kostantiniye, Hz. Muâviye'nin halifeliği zamanında (661-680) Süfyân b. Avf komutasındaki bir İslâm ordusu tarafından kuşatılmıştır. Bu orduya daha sonra Hz. Muâviye'nin oğlu Yezîd de 4000 kişilik bir kuvvetle katılmıştır. Bu kuvvet arasında Ashâb-ı kirâm'dan Halid b. Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensâri de (r.a) bulunuyordu.
Bu kuşatma, denizden ve karadan yapılmış, bu esnada birçok İslâm mücahidi şehid düşmüştür.
Sayfa 35 - SemerkandKitabı okudu
