Selefîlik/Selefiyye, itikadî konularda Kur’an ve Sünnet’in lafzına bağlı olan ve te’vili kabul etmeyen, gelenek ve mezhep karşıtı bir ekoldür. Selefîlik, İbn Teymiyye eliyle kurulmuş olup Vehhâbîler eliyle Suudi Arabistan’da devletleştiği gibi “Yeni Selefîlik” diye aynı çizginin farklı tonlarda devamı söz konusudur.
Selefîliğin kurucusu,
Aslında cahiliye, zorbalığın güçten meşruiyet aldığı, neredeyse herkesin herkese düşman olmasını mümkün kılan, dolayısıyla birlikte yaşamayı imkansız hâle getiren bir zihniyetin adıdır.
Müminler birbirini sevmekte, birbirlerine acımakta ve himaye etmekte, bir organı hasta olduğunda diğerleri de acı çekip uykusuz kalan bir bedenin organları gibidir. *
İnsan tabiatı hakkında kötümser bir anlayış taşıyan ünlü Şafiî fakihi Ebu'l-Hasan el-Mâverdî 'ye göre insandaki bencillik, saldırganlık ve başkalarına zarar verme gibi yıkıcı eğilimler, onun doğasından gelmektedir; onu uysallaştıran şey ise kendi başına yetersizliğinin farkına varmasıdır. Bu sebeple insanların bir arada yaşamasını isteyen ilahî irade, onları hemcinslerine muhtaç ve onlardan yardım bekleyecek bir durumda yaratmıştır. Böylece insanların, hem tek başlarına bütün ihtiyaçlarını karşılamaktan âciz bulunmaları hem de Yüce Allah tarafından değişik yeteneklerle donatılmaları ve farklı imkânlara sahip kılınmaları, onları aralarında iletişim (tevâsul) kurmaya, birbirleriyle kaynaşmaya, yardımlaşıp dayanışmaya yöneltmiştir.