Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Aylinnn
Aylinnn
@iamaylint
•|Just be yourself.
96 syf.
9/10 puan verdi
Yaşadığı dönemi bu kadar güzel eleştiren, iğneleyen çok nadir yazar gördüm ben.
Her ne kadar toplumun gerçeklerine ayna tutan bir oyun olsa da, ben keyifle okudum. Okumanızı da tavsiye ederim. :)
186 syf.
·
Puan vermedi
Bir devedikeniyle başlayan macera buralara kadar geldi demek. 2.5 saatlik filmin son yarım saatinde yaşanan aksiyon gibi kitabın sonlarına doğru heyecanı daha da arttı. Lafı çok uzatmayayım okumanız gereken bir Tolstoy eseri. :)
74 syf.
9/10 puan verdi
Stefan Zweig’in psikolojiye ve Sigmund Freud’un öğretilerine duyduğu ilgiden doğan kara
kter incelemeleriyle oluşturduğu beş öyküden oluşan; her öyküde kendimi karakterin ruh halini derinlemesine yaşadığım bir kitap oldu.
Bu hisleri Anton Çehov’un öykülerini okurken de derinlemesine hissetmiştim. Ve karakter incelemelerinin bu şekilde derin işlendiği öykülerin bağımlısı oldum diyebilirim.
Sevgiyle ve kitapla kalın.
Okur Takip Önerileri
125 syf.
7/10 puan verdi
Küçük bir paylaşım :)
İlk görüşte aşka inanır mısınız?
Ben inanmazdım. Gerçi hala da inanmıyorum. Ama bütün hayatı boyunca sevgisiz büyüyen birinin, gördüğü ilk küçük sevgi kırımtısına tüm kalbini vereceğine inanıyorum. Bunun adına ister aşk deyin, ister bağımlılık, isterse başka bir şey.
Ben bu kitapta bütün ömrü boyunca yalnız yaşayan ve sevgi görmemiş bir insanın bir gecede nasıl aşka düştüğünü gördüm. Böyle insanlar göremedikleri sevgiyi, ilgiyi başkalarına vermek için yanıp tutuşurlar. Aynı şekilde o sevgiyi ve ilgiyi almayı da çok isterler.
Buraya kitabın içeriği hakkında uzun uzun bilgi vermeyeceğim. Kitabı başından sonuna kadar okurken bana ne hissettirdiğini kısaca sizlerle paylaşmak istedim. :)
Sağlıcakla ve kitapla kalın. :)
347 syf.
9/10 puan verdi
“Böğürtlen Kışı” ndan sonra, yazarın okuduğum ikinci kitabı. Biz Türkler dramayı, ağlamayı çok seven bir milletiz. Yaşadığımız acıları rahat rahat ağlayarak dışa vurmak ve izlediğimiz dizi-filmler veya okuduğumuz kitaplarda kendimizden birer parça bularak, hem karakterlerin yaşadıklarına hem de kendi acılarımıza ağlarız.
Kitabın konusuna gelecek olursak; II. Dünya Savaşı döneminde, Pasifik adalarından Taiti de geçen, bir hemşire ile bir askerin aşk hikayesini anlatıyor. Burada karalterin isimlerinden ve başlarından geçen olaylardan bahsetmeyeceğim.
Kitabı okurken bazı olay ve durumlara, ardında bilmediğim sebepler olabileceğini düşünmeden önyargılı yaklaşmıştım, tıpkı gerçek hayatlarımızda hepimizin yaptığı gibi. Ama kitabın sonunda tepkili olduğum durumların asıl sebebini öğrenince, bazı durumlarda sabırla beklemenin ve bazı şeyleri bilmememin bizim için aslında en iyisi olduğunu anladım.
Yine aynı şekilde affedici olmanın, başklarının acılarına ortak olmanın, insanları öutlu etmenin ve en önemlisi her zaman hayata karşı umutlu olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördüm.
Uzun lafın kısası arkadaşlar, kitaptaki bazı durumlar ne kadar hoşuma gitmese de genel olarak çok beğendiğim bir kitap oldu. Umarım sizde okuduğunuzda beğenirsiniz, ya da okuyup beğenmişsinizdir benim gibi.
Sağlıcakla ve kitapla kalın.
