'Okul kitaplarını da karıştırmalı, arasına saklamış olabilir. Nasıl saklamış olabilir? Hiç bir fikrim yok. Çok bilinmeyenli tek denklem.' s:343
Burada ilginç olan şu; çok benzer cümleleri 2 yıl önce henüz Oğuz Atay ile hic tanışmadığım zamanda kendim kurmuştum. Gerçekten tamamen tek başımıza kaldığımızda bile aslında hiç yalnız olmadığımızın göstergesi bu. Bundan 50, 100 ya da 250 yıl önce yaşamış birisiyle benzer duyguları yaşamış olmanın vermiş olduğu birliktelik ve tek başına olma durumu bana her zaman çok etkileyici geliyor. Günlerce bu durumun etkisinde kalıyorum.
Çünkü aslında bugün yaşamış olduğunuz bir olayı, duyguyu ya da durumu aslında sizden uzun yıllar önce hayatta olan başka birileri daha yaşadı ve hissetti.
Bundan daha iyi birbirini anlama yolu olabilir mi? İşte buradaki tek sorun zaman. Malesef aynı çağda yaşamıyorsunuz ama kocaman kucaklaşıyor ve sarılıyorsunuz.