Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
2 kapili Handa hiphizli gecmemeniz icin bir kitap
Simyaciyi okuduktan sonra bir sevdigiminizin lafı aklıma geldi ;
"Geriye dönüp baktığında ne diyeceksin ? Öküz gibi yaşadım hiç bir şeyi görmeden (bakmak ayrı malum ) yaşadım ve öldüm mü diyeceksin. Az etrafa bakmalı . Kainat bize ne diyor kainati yaratan sanatkar ne diyor. Az dikkat."
Simyacı okuduktan sonra her yere dusen parayı ;ya etrafta sokak sarkicisi varsa ona , eğer yoksa arabamda yapmış olduğumuz bir küçük kaseye koyarak sonradan bir ihtiyaç sahibine vermek üzere biriktirirm.
Cebinden o para düşürüldü ise (düştü değil dikkat ) bir sebebi var ki düşmüş demek ki.
Simyacı odun olmamanız adına insanı adam edecek kitaplardan.
Yeteri kadar inceleme var zaten . Okuyun
Pişman olan IBAN ini atsın kitabın ücretini göndereyim. Kitabı da bir lisedeki çocuğa hediye etsin.
Kitap Yorumu//Tat-Roald Dahl
.
Tat, Roald Dahl'ın en sevilen öykülerinden biri. İlk kez 1945 yılının Mart ayında Ladies’ Home Journal'da, sonra da 1951 yılında The New Yorker'da yayınlanmış. Öyküye resimleriyle eşlik eden Iban Barrenetxea ise anlatılanları görsel bir şölene dönüştürmüş. Bize de @inkakitap çevirisiyle ulaşmış.
.
Londralı borsacı Mike Schofield'ın evindeki masada altı kişi bir yemekte buluşuyor: Mike, karısı, kızı, adını bilmediğimiz anlatıcı ve anlatıcının karısı, bir de meşhur gurme Richard Pratt. Pratt daha önce de yemekte ikram edilen şarap üzerine Schofield'la bir iddiaya girmiş ve her iddiada şarapların yılını ve üretim yerini bilmiş, fakat bu geceki iddia büyük. Schofield, yemeğin ikinci şarabını servis ederken, Pratt’a, bunun hangi bağın şarabı olduğunu asla tahmin edemeyeceğini söyleyince, edebiyat tarihinin en garip iddialarından birinin öyküsü başlıyor.
.
Kitap kısa ama aşırı eğlenceli ve etkili. Kitabın kısalığından alıntı bile bulamadım. Ama bayılarak okudum. Kitaplığımda yerini koruyacak ve oğluma kalan eserlerden biri olacak kesinlikle.
Amok koşucusu işte
Yazarın okuduğum ikinci kitabı olan Amok koşucusu Zweig’tan okuduğum ilk kitap olan Satranç kadar başarılıydı. Hatta etki olarak bende daha sarsıcı bir etki bile bıraktı Satranç’a göre. Kitabımız yine bir gemide geçiyor. Tıpkı Satranç gibi. Yazarın tüm kitapları gemide mi geçiyor merak ediyorum. Çok severek okuduğum bir saat içinde biten bir eserdi. Kitabın isminin anlamı kitapta çok güzel anlatılıyor ve okudukça eser ile eserin ismi birbirine kenetleniyor. Kitap ne anlatıyor?
Kitapta hiç bir karakterin ismi yok. Sanki gerçek hayattan alınmış bir olay gibi. Sanki isim verilse birileri ifşa olacakmış gibi. Gemide karşılaşan iki adam. Biri dinleyici diğeri anlatıcı oluyor ve sizde sohbete sanki duvar arkasından dinleyen biri gibi misafir oluyorsunuz. Zaten 60 sayfa bir kitap bir şey anlatsam sanki her şeyi anlatacakmışım gibi. O yüzden yorumumu burada kesiyorum. Kısa bir kitap olmasına rağmen olaylar o kadar bağlantılı ve belirliki. Okuduktan sonra aklımda hiçbir soru işareti kalmadı. Kitabın sonu okuduğum en güzel kitap sonlarından biri olabilir. Oradan buradan şuradan hemen alalım okuyalım diyorum. Benim önerimle alıp okuyup beğenmeyenler iban atsın yollayayım parasını diyorum. Ve gidiyorum.Okuyunuz, okutunuz. Kitaplarla kalın.
#okudumbitti
#İbniHaldun
#CoğrafyaKaderdir
#117sayfa
#AğustosAyı1ciKitap
Selam canlar. Felsefe serisinden okuduğum... kitap ama bu kitap beni diğerlerinden çok daha fazla etkiledi. 1332 de dünyaya geldiği bilinen İbni Haldun daha o zamanlardan müthiş tespitler yapmış. Devlet ve yönetimle ilgili söylediklerini şaşkınlıkla okudum. Ve üzülerek şunu
Bitti. Her şeyin tartışmasız kaçamayacağı elbet bir gün karşılaşacağı son gibi, bir kitabın daha son sayfası da sağ taraftan sol tarafa geçti. O kadar çok şey yazılacak şey birikti ki şuan kafamın içine sığmıyor gibi. Yazıya dökmek çok zor. Ama yazar büyük bir ustalıkla okuyanları bir o köşeden bir bu köşeye savrulmasını sağlayan cümleleri bir
Hikayemiz toprağın en derinliklerinde, ellerinde kazmalar, yüzlerinde kömürün karası, gözlerinde yarının ışığı ve umuduyla yaşayanların hikayesi.
Ellerindeki kazmaları karın tokluğuna durmadan sallayan kahramanlarımız gün geçtikçe düşen fiyatlardan dolayı artık karınlarını da doyuramaz olunca ufaktan bir isyan başlar. Diğerlerine göre biraz daha
