Resimde görmüş olduğunuz kitapları 1 kişiye hediye ediyorum. 🤗
Yapmanız gerekenler:
1) Bu gönderiyi beğenmek. ❤
2) Bu gönderinin altına bir yorum bırakmak.💬
3) Bu gönderiyi tekrar paylaşmak. 🔁
Fazla yorum yazmak şansınızı artırmayacaktır. ❗️
Bir şartı bile yerine getirmeyen okurlar çekilişten diskalifiye edilecektir. ❗️
Son katılım 18 Eylül 2024 - 23:59 . 📍
Kazanan kişiyi 19 Eylül 2024 tarihinde açıklayacağım. 🗓
Herkese bol şans. 💕
Eylül ayına girmişken bu kitabın incelemesini yazmasam olmazdı. Mehmet Rauf'un "Eylül" romanı, beni gerçekten etkileyen bir eser oldu. Kitabı okurken, karakterlerin duygusal dünyalarına yapılan derin yolculuk beni içine çekti. Süreyya, Suad ve Necip arasındaki karmaşık ilişkiler ve yasak aşkın getirdiği içsel çatışmalar, romanın en
Yazarın yaptığı bir çekiliş ile elime geçen kitap: Kırık Kulplu Bardak. Uzun zaman önce okuduğum bir kitap. İlk okuyuşumda “Bu kitap için incelemeyi ikinci okuyuşumda yazmalıyım” dedim. Kitapta, yazarın yaşadığı duygusal fırtınalar ve içsel çatışmalar o kadar güzel anlatılmış ki, okurken sanki onunla birlikte yaşıyorsunuz o anları. Ölüm, sevgisizlik, yalnızlık gibi karamsar temalar işlenmiş ama bu karamsarlığın içinde bile bir umut ışığı bulabiliyorsunuz.
Yazarın anlatım tarzı gerçekten sade ve etkileyici. Bunu yazdığı temalarla beraber düşündüğümüzde, şiirlerin daha da güçlü kıldığını görebiliriz. Okurken, bazı dizeler öyle bir vuruyor ki, durup düşünmeden edemiyorsunuz. Yazarın kelimelerle resim çizme yeteneği, okuyucunun zihninde güçlü imgeler oluşturuyor ve bu da şiirlerin etkisini artırıyor.
İkinci okuyuşumda, kitabın derinliklerine daha fazla inme fırsatı buldum. Her bir şiir, farklı bir duygusal deneyimi yansıtıyor ve okuyucuyu kendi içsel yolculuğuna çıkarıyor. Yazarın, yaşadığı duygusal çalkantıları ve içsel çatışmaları bu kadar samimi ve içten bir şekilde anlatabilmesi, kitabı özel kılan unsurlardan biri.
Sonuç olarak, “Kırık Kulplu Bardak” gerçekten okunmaya değer bir eser.