Kimi sevgisizlikten öldü. Kimse gelmedi cenazesine. Bir mevlid programında dua eden hocanın, “Cümle ölmüşlerin ruhuna” cümlesi de olmasa Fatiha okunmayacaktı ardından.
Kimi aşırı sevgiden öldü. Ya bir göğse fazlaca bastırılarak nefessiz kaldı, ya şiddetli bir kıskançlığın gözü kör aşkının kör kurşununa hedef oldu.
Kimi çok sevildi, ama belli
Genç bir yazar. Yolu açık olsun. Bir hikaye oluşturmak, karakter inşa etmek, olay örgüsü meydana getirip hikayeyi kurgulamak zor iş. Bu açıdan roman yazarlarına gıpta ederim. Her deneyişimimin hüsranla sona erdiği bir dal. O yüzden özellikle böyle genç kalemleri eleştirirken kelimelerimi dikkatli seçmeye özen gösteriyorum.
Kutaba gelince,
Keşke bu kadar dublaj Türkçesi olmasaydı. "...olduğuna yemin edebilirdim", "Bu seni ...yapar", "Tek yapman gereken..." gibi ve şu an aklıma gelmeyen ve dublajlar ile dilimize gir(eme)miş kalıplar çok rahatsız edici.
Amerikan doğaüstü gençlik dizilerine özenebilirsiniz ama bunun çok daha başarılı örnekleri varken yenisini yazmaya gerek var mı?
Onun dışında bu kas sevdası, erkek bedeni güzzellemesi nedir Allah aşkına? Bunun bir erkeğin sürekli kadınların göğüslerinden bahsetmesinden farkını biri söyleyebilir mi?
Son olarak ve en önemlisi. Edebiyat sırf aksiyon ,macera, heyecan için değildir. Sırf hikaye anlatmak değildir. Bir hikaye anlatırken aslında bir derdinizi anlatıyosunuzdur. Derdiniz yoksa hikaye de anlatmayın.
Söyleyeceklerim bu kadar.
İçi̇nde Bi̇r SenBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 20203,340 okunma