Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İhtiyar

·
Puan vermedi
Genç bir yazar. Yolu açık olsun. Bir hikaye oluşturmak, karakter inşa etmek, olay örgüsü meydana getirip hikayeyi kurgulamak zor iş. Bu açıdan roman yazarlarına gıpta ederim. Her deneyişimimin hüsranla sona erdiği bir dal. O yüzden özellikle böyle genç kalemleri eleştirirken kelimelerimi dikkatli seçmeye özen gösteriyorum. Kutaba gelince, Keşke bu kadar dublaj Türkçesi olmasaydı. "...olduğuna yemin edebilirdim", "Bu seni ...yapar", "Tek yapman gereken..." gibi ve şu an aklıma gelmeyen ve dublajlar ile dilimize gir(eme)miş kalıplar çok rahatsız edici. Amerikan doğaüstü gençlik dizilerine özenebilirsiniz ama bunun çok daha başarılı örnekleri varken yenisini yazmaya gerek var mı? Onun dışında bu kas sevdası, erkek bedeni güzzellemesi nedir Allah aşkına? Bunun bir erkeğin sürekli kadınların göğüslerinden bahsetmesinden farkını biri söyleyebilir mi? Son olarak ve en önemlisi. Edebiyat sırf aksiyon ,macera, heyecan için değildir. Sırf hikaye anlatmak değildir. Bir hikaye anlatırken aslında bir derdinizi anlatıyosunuzdur. Derdiniz yoksa hikaye de anlatmayın. Söyleyeceklerim bu kadar.
İçi̇nde Bi̇r Sen
İçi̇nde Bi̇r SenBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 20203,341 okunma
Reklam
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yüzyıllık Yalnızlık, tuhaflıklar, gerçeküstülükler, ilginçlikler...
Bu kitabı ilk okuduğumda henüz kitap okumaya başlamamıştım bile. Ne yazarını tanıyordum, ne de "büyülü gerçekçilik" akımını. Ama kitap beni büyüledi. "Bu romansa, diğerleri ne, diğerleri romansa bu ne", diye düşündüm. En iyi roman sıralamamda ilk sıraya yerleşti ve bunu bir daha okumalıyım diye aklımın bir köşesine not
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,5bin okunma
960 syf.
·
Puan vermedi
·
40 günde okudu
Bir erken dönem Netflix'i. Aşk cinselliğe indirilmiş, evli kadınlar kocalarıyla yetinmeyip yakışıklı erkeklerle yatma derdinde. İkna ederek, olmadı oyuna getirilerek tüm evli kadınlarla yatabilirsiniz. Zaten onlar da dünden razı. Başta istemeseler bile bir kere tadını alınca bırakamazlar. 8 erkeğin elinden geçen (tabir bana değil, çeviriye ait- Oğlak yayınlar) her seferinde başta istemeyip sonra yan cebine koyan kadının öyküsü de tam bir 14. yüzyıl Netflix'ine yakışır. Hele hele eş değiştirmeyi normal, "aman ne güzel hır gür çıkmadı" tadında anlatan öykü bu teşbihimi pekiştiriyor. Sos olarak bozulmuş din adamları ve din kadınları eleştirisi, tabi ki onlar da cinsellik peşindeler, başka ne olacaktı ki? Arada güzel öyküler de var, yok değil, ama genel kanaati değiştirmiyor. Kocasını dinlemeyen kadını dövmelisiniz konulu bir öyküyle, sınama adı altında karısına yaptığı her türlü eziyete boyun eğen kadının erdeminin anlatıldığı öyküyü de unutmayalım. İçerik bir yana kitabın üslubu derseniz: Son derece basit ve bayağı. Sadece edebiyat tarihi ve merak için okunabilir. Ama sıkılmazsınız, orası kesin.
Decameron
DecameronGiovanni Boccaccio · Oğlak Yayıncılık · 20181,218 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
426 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Sıradan hayatlara bir bilim kurgu hikayesi nasıl yedirilir ve bu bilim kurguya rağmen o hikaye hâlâ bilim kurgu olmaz? Bu
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra Bedel
işte. Tüm hikâye bir günde başlayıp bitiyor ama geçmişe dönüşlerle o günde bir ömür anlatılıyor. Aşk, merhamet, dostluk, vefa, Sovyet rejiminin zulümleri ve daha pek çok şey. Bodanlı Yedigey'e empati kuruyor, onunla sevinip onunla üzülüyor, onunla aşık olup onunla yaşlanıyoruz.
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201045,8bin okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
"Mücella", sıradan insanların romanı. 1940'lardan, 1970'lere herkesin hayatından bir şeyler olduğu gibi, başka dönemlerde yaşamış da olsa, insana dair değişmeyen şeyler var bu kitapta. Ailesinin istemediği birini sevmek, evli olup genç bir erkeğe sevdalanmak, sonra da hayal kırıklığına uğramak mı? İşte kitapta film gibi hayatlar olsa olsa bunlardır, ki bunlar da hayatın içinde şeyler. Fonda mevsim geçişleri gibi, siyasi ve sosyal gelişmeler olsa da, kitabın ana ekseni insan. İnsanın çocukluktan gençliğe, gençlikten olgunluğa ve yaşlılığa geçişi çok iyi verilmiş, Yazarın en büyük başarısı okurun karakterlerle bağ kurmasını sağlaması. Onlarla birlikte üzülüyor, onlarla birlikte seviniyorsunuz. Biraz yakın tarihimize bakış, ama daha çok insanın kendine bakışı bu roman.
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110,1bin okunma
Reklam
472 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İnsanı rahatsız edecek derecede dram yüklü, ama insanın elinden bırakamadığı, her bölüm sonunda bir sonrakini merak ettiren, dolu dolu bir roman. Kapak Kızı'nda hep gıyabında bahsedilen ama bu kitapta ismi geçmediği halde olayları onun gözünden izlediğimiz Şebnem'in hikayesi. İnsan ruhunu hırpalayan bir eser. Ama hırpalanmıyorsa bir ruhumuz olduğunu nerden bileceğiz?
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,3bin okunma
310 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Uzun uzun betimlemeler, benzeyenle benzetilen arasındaki benzerliği çözemediğim, sonuna geldiğimde başını unuttuğum tasvirler... Elbette hikaye ana çerçevesiyle anlaşılıyor ama bunun için kitabı bitirmeye gerek yok, arka kapak kafi. Muhtemelen benim yetersizliğimdendir ama ben bu kitabı okurken çok sıkıldım. Bana bir şey kattığını da düşünmüyorum. Başlayacak olan sıkılmayı göze almalı.
Sirte Kıyısı
Sirte KıyısıJulien Gracq · Sel Yayınları · 202164 okunma
279 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Kitap insana bakış açısı kazandırması açısından değerli. Ancak her şeyi o kadar Totalitarizm parantezi içine alıyor ki, bu parantezin dışında pek bir şey kalmıyor. Bu durumda yazar da dolaylı olarak kendi Totalitarizminini yaratmış oluyor.
Cehenneme Övgü
Cehenneme ÖvgüGündüz Vassaf · İletişim Yayınları · 202010bin okunma
510 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Kitap Hassan Sabbah ve kurduğu örgütü anlatıyor. Hasan Sabbah hakkında fazla bilgiye sahip olmadığımız karakter. Hakkındaki bilgiler savaştığı devletlerin kayıtları, kimi söylentiler ve Marco Polo'nun anlattıkları ile sınırlı. Ancak yalancı cennetler yaratıp, uyuşturucu kullanarak intihar komondoları yetiştirme fikri bugün için bile orijinal bir fikir. Sinemada ve edebiyatta yeterince işlenmemiş bir konu. Yazarın bu eseri çoğunlukla kurgu olsa da, bu tarihi karakter hakkında bir fikir veriyor. Kitap gayet akıcı bir dille yazılmış. Karakterle empati kurmanıza (kötü karakter olan Hassan ile bile) sebep olacak bir uslüp kullanılmış. Hassan'ın felsefesi, kitaba derinlik veriyor. Benim "kötülük felsefesi" diyeceğim bu felsefe için dahi kitap okunabilir.
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,8bin okunma
262 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitap, nörolog olan yazarın hayatı boyunca karşılaştığı ilginç nörolojik vakaların bir kısmının derlemesi. Kitaba ismini veren "Karısını şapka sanan adam" da bu vakalardan biri, ancak bundan daha ilginç vakalar var. Yer yer teknik terimler kullanılsa da, kitap nörolojiye ilgi duymayan okurların da ilgisini çekecek bir içeriğe sahip. Kitap olayları kısmen bir öykü gibi, kısmen bilimsel bir çalışma gibi kaleme almış. İnsana yeni ufuklar açması, hayatın farklı yönlerini görmesi ve bedeninin ve ruhunun varken varlığını dahi bilmediği özelliklerini keşfetmesi açısından okunması gereken bir eser.
Karısını Şapka Sanan Adam
Karısını Şapka Sanan AdamOliver Sacks · Yapı Kredi Yayınları · 20204,585 okunma
Reklam
592 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Kitap tüccar bir ailenin 3 kuşağını anlatıyor. Bu yönüyle Thomass Mann'in Buddenbrooklar'ını akla getiriyor. Yazar sonsözde buna değinmiş zaten. Ama her iki kitabın benzerliği bundan ibaret. Hikaye 1905'te Abdülhamit'e düzenlenen süikast girişiminden başlıyor, 1970 muhtırasına kadar devam ediyor. Başlangıç ve bitiş olayları manidar. Olayların geçtiği dönemlerin siyasi olayları, bu olayların halk nezdindeki karşılıkları yönünden irdeleniyor, bürokrasi ve siyasetteki riyakarlıklar sergileniyor. Kitapta genel olarak iki tür karakter var: Birincisi gündelik hayatın ritmine kendini kaptırmış, hayatı sorgulama derdinde olmayan, günü kurtarmakla yetinenler. Diğer grup ise, sürekli bir arayış içinde olanlar. Kimi siyasi olarak bir arayışta, kimi iç dünyasında kim olduğunu anlamaya çalışıyor, kimi bir şeyler yapmak istiyor ama ne yapacağını bilemiyor. Bu gruptaki tüm karakterlerin ortak özelliği ise bu arayışlarının bir sonuca bağlanamaması. Her bölüm bir karakterin iç dünyasından anlatılıyor. Bu benim kitapta sevdiğim bir özellik. Kitap akıcı, ama insanda çok da merak uyandırmıyor. Kararterler de olaylar da gerçekçi bir dille aktarılmış. Okurken, bu olay gerçek hayatta olsaydı böyle olurdu, insanlar böyle tepkiler verirdi hissiyatı oluşuyor.
Cevdet Bey ve Oğulları
Cevdet Bey ve OğullarıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20235,9bin okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
un
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey Hadisesi
nden sonra okuduğum ikinci kitabı ve yazarın tüm kitaplarını okumam gerektiğini anladım. Değeri yeterince bilinmemiş bir yazar, daha popüler yazarlarlara baktıkça gölgede kalmış gibi geliyor. Evet az bilinen bir yazar değil ama hak ettiği ölçüde de değer görmüyor. Kitap hakkında çok şey söylemek istemiyorum. Olayları anlatmak kitabı anlatmak demek değildir çünkü. Kitabın aslında ne anlattığı ise kişiden kişiye değişir. Benim bu kitaptan anladığım gerek aile, gerek akrabalık ve gerekse daha uzak ilişkilerin görüldüğü gibi sahici olmadığı. Çoğu çürük bir temele sahip ve en ufak sarsıntıda yıkılıyor. İlişkiler bir yana kendimize karşı bile dürüst değiliz, kendimizle ilişkimiz dahi sağlam temellere dayanmıyor. Ve bu yüzden belki başkalarının hayatlarıyla bu kadar ilgiliyiz.
Kapak Kızı
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,5bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yazarın daha önce okuduğum ve çok beğendiğim çok akıcı bir eser olan
Kapı
Kapı
romanına göre okunması daha zor bir kitap. Bu da işlediği konu itibariyle olayların değil kişilik analizlerinin önplanda olması gerekmesinden kaynaklanıyor. Ancak bundan kitabın sıkıcı olduğu sonucu çıkmasın, karşılaştırdığım
Kapı
Kapı
çok akıcı.Kuşak çatışmasını, anne baba ile çocuklar arasındaki bazen söze dökül(e)meyen gerilimi çok güzel anlatmış. Bencilliğin sadece kötülük yaparak değil, "onun yerine her şeyi yaptım yeter ki bana karışmasın" yaklaşımı ile de gerçekleştirilebileceğini görüyoruz. Vicdan rahatlatma ile vicdanlı olmanın aynı şey olmadığı suratımıza çarpılıyor. Etkisinde bırakan bir eser.
Iza'nın Şarkısı
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,475 okunma
188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Aile mutluluğu daha önce okuduğum Tolstoy kitaplarından farklı bir dile sahip. Kitapta Tolstoy'dan alıştığımız o didaktik anlatım yok. Çok dingin, yavaş yavaş insanı içine alan bir eser. Aşkın evliliğin sınandığı, çok büyük sürprizlerle karşılaşmadığımız ama okurken insana huzur veren bir hikâye anlatılıyor. Tolstoy'un diğer eserlerinde başka örneği var mı bilmiyorum ama birinci tekil şahıs anlatıcı bir kadın bu eserde. Yazar olayları bir kadın gözüyle aktarmış. Kısa bir novella. Karakter sayısı çok az. Sıkılmadan okunabilir.
Aile Mutluluğu
Aile MutluluğuLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 20154,382 okunma
415 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bazı gerçek olay kahraman ve Nietzsche'nin eserleriyle kurguyu çok güzel harmanlayan çok başarılı bir roman. İnsana ,hayata, ölüme, psikolojiye dair hayat dersleri çıkarılabilecek bir eser okudum. Sırf Nietzsche'yi tanımak için bile okunabilir. Ama sırf bilgi değil kitabın kurgusu da çok iyi. Tek eleştirim kitabın sonunda Nietzsche'nin evrildiği kişilik. Filozof bence popüler kültürün hoşlanacağı ve orijinal Nietzsche'den farklı birine dönüşmüş.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,6bin okunma
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.