Yıllarca, senin bir ülkü, bir uzak olanak, bir özlem olarak koruduğunu; o, gerçekleştire gerçekleştire yürüdü, sana doğru-sen, o ülküyü güdükleştiren, o olanağı daha da uzaklaştıran, o özleme hüsran getiren yerlere girip çıkarken; o, onu saf, arı, dokunulmamış haliyle yaşadı-ve yürüdü...