Kesinlikle böyle bir eseri es geçemezdim. Öncelikle nasıl başlasam bilmiyorum. Kitabın etkisini üzerimden atamıyorum. Kitap ilk 200 sayfaya kadar benim için normal ilerledi. Son sayfaları ise bir çırpıda okudum diyebilirim.
Eseri daha iyi anlayabilmek için o dönem gözüyle olaylara bakmalıyız. Yeni okuyacak olanlara önce o dönemi araştırmasını tavsiye ederim. Genel bir bilgiye sahip olduktan sonra eser onlar için daha akıcı bir hâle gelecek ve zevkle okuyacaklardır.
Kitap bize devrimden öncesini devrimi ve daha sonrasını güzel bir kurguyla sunuyor. Genel hikayeyi ve işleniş biçimini beğendim. Kitap bize birçok şeyi acıyı, sevgiyi, aşkı, dostluğu, merhameti, merhametsizliği, umudu ve intikam duygusunu tattırıyor. Her ne kadar ana karakterler Lucie, Doktor Manette, Lorry ve Darnay olsa da benim için bu kitabın yıldızı kesinlikle “Sydney Carton”.
Ve son olarak kitabın sonuna geldiğimde göz yaşlarıma hakim olamadığımı fark ettim. Kalbim buruk ve gerçekten söylenecek çok şey varken söyleyecek bir şey bulamamak bu olsa gerek.
“Bu çağın izleri kaybolacak. Yeni bir şehir ve yeni bir ulus doğacak ve onlar sadece özgürlüklerine kavuşmak için gerçek bir mücadele verecekler.” S.C.