1 1984 - George Orwell✅️
2 Alice Harikalar Diyarinda - Lewis Carroll
3 Ana - Maksim Gorki
4 Angela'nın Külleri - Frank McCourt
5 Anna Karenina - Leo Tolstoy
6 Ask ve Gurur - Jane Austen✅️
7 Aşk - Elif Şafak✅️
8 Baba - Mario Puzo
9 Babalar ve Oğullar - Turgenyev
10 Benim Adım Kırmızı - Orhan Pamuk
11 Beyaz Diş - Jack London✅️
12 Bin Muhteşem
Aynı yılda biz mahlûklar, Allah’ın gazabına uğradık. Allah herşeye muktedir olan kuvvetiyle öfkeli bakışlarını mahlûklarına çevirdi. Bunun gibi ilahi gazap ne geçmişte ne de bizim zamanımızda görülmüş ve işitilmiş ve ne de kitaplarda okunmuştu. Derin bir uykuya dalmış bulunduğumuz bir sırada aniden müthiş bir gürültü koptu ve bütün dünya sarsıldı. Yeryüzü şiddetle titredi, kayalar yarıldı ve tepeler çatladı. Onlar canlı hayvanlar gibi ses çıkardılar. Dağların sesi, kulaklarda bir ordunun çıkardığı gürültüyü andırıyordu. Bu felaket esnasında herkes kendi hayatından ümidini kesti ve kıyamet gününün geldiğini zannetti. O gece bir çok şehir ve bölgeler harap oldu. Maraş’ın akıbeti o kadar feci olmuştur ki takriben 40000 insan telef oldu.
“…Ah bu evlerde ne güzel ziyafetler verilir, danslar edilirdi; dinsel toplantılar olurdu, ilahi sesler yükselirdi. Düğünler olmuştu bu evlerde…
Kârlarını almak için neyi aldılar, biliyor musunuz?
Elimizden aldıkları nedir? Ama şu masa başında oturan eşşoğlu eşşekler yok mu, onlar kendi karları için halkı parçaladılar, böldüler. Evet, tastamam parçaladılar. Halkın yaşadığı yerler halkın kendisidir, onun ayrılmaz bir parçasıdır. Artık halk bir bütün değildir, çünkü hepsi yollarda, otomobillerin üzerinde yapayalnız. Artık onlar yaşamıyorlar. O eşşoğlu eşşekler, halkı öldürdüler.”
İnsanlık adına kaleme alınmış ve her zaman kıymetini korumuş bir eserle ilgili şahsi düşüncelerimi paylaşmadan edemiycem...
Victor Hugo'nun insanların sınıflandırılması ve yargılanması konusundaki adaletsizliği türüne çok az rastlanır bir hassasiyetle kalbimize, zihnimize kazıdığı bir başyapıt olan Sefiller tüm insanlığın tekrar tekrar