Hayat su gibi akıp geçiyor; bunca yıllık hayattan geriye anlamlı denebilecek ne kaldı diye düşündüğünüzde, çoğu zaman, "koskoca bir hiç" kaldığı sonucuna varılıyor.
Rabbim, bütün mevcudatı yaratan Rabbim!
Dünyada da ahirette de "Sen"sin benim yar ve yardımcım. Benim canımı sana teslim olmuş bir kul olarak al, beni salih kullarına ilhak eyle..
Yıllar boyu Kur'an ve hadisle meşguliyetin neticesinde elde edilen bunca dini bilgiye rağmen hala çok ciddi ahlak problemleriyle malul halde isek, bu sorunun bilgisizlik sorunu değil, bildiklerini hayata taşıma konusunda gayretsizlik, himmetsizlik ve ciddiyetsizlik sorunudur.
İnsanoğlu, en başta kendi varlığını ve inkar(küfür) imkanı da dahil diğer bütün imkanlarını borçlu olduğu Allah'a şu üç günlük hayatta ne kadar isyan ederse etsin, önünde sonunda O'nun "vakit tamam" fermanına boyun eğecektir.
Rahmân, Rahîm Allah'ın adıyla...
Bütün varlık âleminin sahibi Allah Teâlâ'ya sonsuz şükrediyorum. Allah'ın rasûlü Muhammed Mustafa'ya (s.a.v.) minnet ve şükranla salât ve selâm ediyorum. Rabbim, bütün mevcûdâtı yaratan Rabbim! Dünyada da ahirette de "Sen”sin benim yâr ve yardımcım. Benim canımı sana teslim olmuş bir kul olarak al, beni salih kullarına ilhak eyle...
Rabbimiz! Bizi hidayete eriştirdikten sonra kalplerimizi hidayetten saptırma. Bize rahmet ve merhamet lütfeyle. Sınırsız lütuf ve ihsan sahibi şüphesiz "Sen”sin... Rabbimiz! Hesap gününde beni, ana-babamı ve tüm mü'minleri af ve mağfiret eyle...
'Allah Teâlâ kendi hitabına/kelâmına bihakkın ihtimam gösterip bu ilâhî hitabı/kelamı hakkıyla tefekkür eden, onun hak ve hakikatine tam manasıyla sadakat gösterip gereklerini yerine getiren ve ondan başka bir rehber arayışına girmeyen kimselerden
kılsın bizi...”1
"Rabbim bizi kelamının derinlikli manalarına muttali olmaya, ince manalarını (doğru düzgün şekilde) açıklamaya ve kelamındaki emirlere uygun şekilde yaşamaya muvaffak kılsın"2
I Kurtubî, el-Câmi', I. 6.
2 Zemahşerî, el-Keşşâf, I. 150.
“Ben bu eseri, kendim için bir öğüt, fani dünyadan göçüp gideceğim zaman için bir azık, bu dünyadan göçüp gittikten sonrası için de salih bir amel olsun diye yazıyorum.”
“Allah Teala kendi hitabına/kelamına bihakkın ihtimam gösterip bu ilahi hitabı/kelamı hakkıyla tefekkür eden, onun hak ve hakikatine tam manasıyla sadakat gösterip gereklerini yerine getiren ve ondan başka bir rehber arayışına girmeyen kimselerden kılsın bizi ...”
Kuran okunulacak kitap degildir. Simdi bu ifadeyle istenmeyen adam ilan edilebilirim ama aslinda demek istedigim Kuran en basinda okunmak icin tasarlanan bir kitap degildir. Zaten gelisen olaylar sirasinda peygambere soylenen sozler gibi duruyor. Hal boyle olunca da bastan sona okuyunca cogu yerde konu butunlugu olmadigi gibi gorulur. Ama Kuran
Günümüz Türkiye'sinde yüz, hatta belki daha fazla sayıda ilahiyat ve İslami İlimler Fakültesi var; bu fakültelerde de yüzlerce tefsir akademisyeni var. Fakat buna rağmen ne Elmalılı'nın Hak Dini Kur'an Dili adlı tefsirine muadil bir yeni eserimiz var ve ne de Rağıb ei-İsfehani'nin el-Müfredât adlı Kur'an sözlüğündeki bilgi ve birikimin üstüne az
“Fâtiha” adının verilmesinin hikmetleri:
1. Mushaf onunla başladığı, Kur’ân okumaya, ilim öğrenmeye ve namaza onunla
girildiği için; çünkü Fâtiha “açan” demektir.
2. Her söze hamdele ile başlandığı için,
3. İlk nâzil olan sûre olduğu için,
4. Allah Teâlâ’nın Levh-i Mahfûz’da yazdığı ilk söz olduğu için,
5. Dünyâda ulvî gayelerin, âhırette cennet kapılarının anahtarı olduğu için,
6. Kitâb-ı ilâhî’nin gizli hazîneleri onunla ortaya çıktığı için; çünkü Fâtiha, ilâhî
hitâbın inceliklerini ihtivâ eden hazînelerin anahtarıdır. Kur’ân’ın bütün incelikleri
ehline onunla münkeşif olur. Fâtiha’nın mânâlarını bilene müteşâbih âyetlerin kilitli
kapıları açılır. Fâtiha’nın aydınlığında müteşâbihlerin nûrlarından derleme imkânı hâsıl
olur.
Tefsir Geleneğimizin Genel Kritiği (Rivayet-Dirayet ve Kur’an-ı Kur’anla Tefsir)
İlahi Hitap Tefsirine Giriş C-I:
İslam tefsir tarihinde üretilen klasik eserler genellikle "rivayet" ve "dirayet" olmak üzere iki ana başlık altında değerlendirilir. "Me'sûr Tefsir" (haber ve nakle dayalı tefsir) ve/veya