Birinci Dünya Savaşı esasında bir Avrupa savaşıdır. Ama ilk defadır ki cephe gerisindeki halk bu kadar büyük sıkıntılara uğramış, çektikleri bu sıkıntılar ve kıtlık dolayısı ile dünyayı değiştirecek olaylara katılmışlardır. Harbin sonunda Avrupa ve dünya çok değişecekti;çünkü "Büyük Harb" imparatorlukların yıkımını beraberinde getirmiştir.Sadece Osmanlı imparatorluğu değil, Habsburgların Avusturya Macaristan İmpatorluğu,Rusya 'nın Romanov hanedanı ve aslında ananesi zayıf da olsa Alman İmparatorluğu tarihe karıştı.
Tarihte savaşların ve antlaşmaların önemi olmadığını söyler bazıları. Antlaşmaları ve savaşları reddedemezsiniz; ulusları bunlar oluşturur. Kimliği besleyen, oluşturan en önemli unsur bizzat siyasi tarihtir.Harplerle ve barış antlaşmalarıyla sınırların tespitidir.
1912-1913’te Balkan Savaşı’nda, imparatorluğu değil Rumeli’deki Türk anavatanını kaybettik. Anadolu ve Rumeli’den oluşan Türk anavatanının, Rumeli kısmı o yıl kaybedildi.
Yeni Osmanlıcılık sözü bu çevrelerde dahi bir endişe ve heyecandan çok, laklakiyat konusudur. Türkiye halkı bugünkü yaşam standartları itibarıyla mazideki imparatorluk hülyasının peşinde koşabilecek bir kitle değildir.