Kurtalan trenine gazel
nedir tren düdüklerinin çığlık çığlığa sorduğu bir şehri terk ederken susmak bu kadar güç müdür kadere dönüştüren nedir sıradan bir yolculuğu
Sayfa 20 - Kültür yayınları
İslâmda, her kişi, adetâ bütün dünyadan sorumludur. Bununla elbet bir megalomani anlamındaki kendini sorumlu biliş düşüncesini kasdetmiyoruz. Müslüman, ülkü adamı olarak kendini Allaha karşı bütün dünya ve insanlıktan sorumlu kabul eder, bir ülkü adamı olarak elinden geleni yapar; fakat ondan ötesi için artık o tevekkül eder, kadere razı olur. Onun kaderciliği ve tevekkülü bu anlamdadır. Yoksa, hiç bir çaba sarfetmeden kader ve tevekkülden bahsetmek, insanın yüklendiği sorumluluktan kaçması anlamına gelir. Ne doğu fataizmi, ne batının gurur yatağı inkârcılığı. Yeryüzünün varisi ve Allahın yeryüzündeki halifesi, yaralıkların en üstünü olma yazgısı, mümini, enerjik ve dinamik bir ruhla, gücünün yettiği bir vazife sorumluluğunu omuzlamaya yöneltir. Ruhtaki ego taşlaşmasını eritmek, Tanrı rızasında fâni olmak, onu bu sorum dünyasında insanlığını bütünlemeye götürecektir. O kendini sadece bir hizmet eri olarak görecektir. Başarı ve ödül Allahtandır ve otomatik olarak bir cevap gelir hizmetin sonunda Onun baktığı hizmettir, ödülleniş değil. Takatı ölçüsünde sorumunu bütünlemektir amacı. Mümin kınından sıyrılmış bir görev bilinci, sorumluluk ınancıdır. Ne toplumu hiçe sayan bir bireycilik, ne de toplum kollektivizmi ve anonimliği önünden sanı silinmeğe götüren kişiliksizlik onun özelliği karakteri olabilir. Kişinin de, toplumun da, olan kişiliğiyle, Tanrı Yoluna adanma için kendini Sorumlu tutacağı bir iç disiplinde diri kalma aşk ve aşkınlığı işte onun asıl özellik ve karakteri
Geri157
572 öğeden 571 ile 572 arasındakiler gösteriliyor.