Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sarah JIO'Böğürtlen kışı' ilk defa yazarın bir kitabını okuyorum ve gerçekten beni büyüledi Debby den sonra muhteşem bir seçim yapmışım kendimi tebrik ederim..
Onu ilk defa bir haziran günü Sazlı Pınar yolunda gördüm. Viran bir köprünün başında köylülerle konuşuyordu. Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı. Yanından geçerken selam verdik. Jandarma arkadaşım: - Keyifler iyidir inşallah Bey, dedi. - Çok şükür çavuş... Sen de iyisin ya? Biraz önümden giden ihtiyar jandarma, köprünün öte başında atını durdurdu, beni bekledi. Eski bir çizme gibi sert ve kırışıklarla dolu yüzünde memnun bir gülümseme vardı: - Şu adamı gördün mü Doktor Bey, dedi. Hani Cenabı Hak, Kitabında Hazret-i Peygamber'in son peygamber olduğunu yazmasaydı ben, bu adama peygamber derdim. Reşat Nuri Güntekin'in kitabıdır...Akşam Güneşi
Reklam
Diraclar toplanmış ayrıkla birlikte Sinyaller saçılmış dünyaya her yere Sevdiğim kare dalga yok artık vizede Hatırla o günü karşıki sınıfta (Laplacela fourierle gülüşün kaybolmuş) Seni öptüğünü ilk defa vizede Sen sinyaller ve sistemler sayısal bir öğrencinin vizeleri çalışırken aklına tanju okan gelmesiyle motorun teklemesinden çıkan şiir :D (Not=laplace ve fourier mühendislikte can alıcı denklemler kısaca zamanla frekansı kanka yapan ne demek istediği anlayınca çok zor olmayan ama anlaması bir hali zor olan ömür törpüsü konular :D ondan uymasa da genede tuttum hayatımda büyük yer ettikleri için :D)
ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde, ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçi veriyoruz." *
Erdal .. Mamak Askeri Cezaevi'nde idam hükümlüsü bir gencin, Erdal Eren'in son fotoğraflarını çekmiştim yıllar önce. Yarım saat kadar yanında kalıp, koşullar elverdiğince konuşup, yaklaşık 2 'makara' fotoğraflayıp ayrılmıştım oradan. Deklanşöre son defa basıp, parmaklıklar arasından 'sessiz sitemsiz' bakışını dondurduğum o günün gece yarısında
Merhaba, sesine, gülüşüne, bakışına en çok da yüreğine aşık olduğum adam.Bugün sabah ilk işim seni tekrardan sevmek oldu biliyor musun ? Üşenmedim hiç, tekrar tekrar aşık oldum.Sesini dinledim, mesajlarını okudum.Yine tebessüm ettim, yine seni sevdim. Düşündüm sonra, nasıl ne zaman girdin hayatıma da en değerli kişi oldun benim için ? Tam yere düştüğümde, tam her şeyden vazgeçtiğim an sen çıktın karşıma. Ellerini uzattın, hiç tanımadan sarıldım sana bende.Bilmiyorum, belki de o an ihtiyacım vardı sana, inan gerçekten hiç bilmiyorum. Öyle bir vakitte çıkıp geldin ki, ben ilk defa zaman ilerlesin istedim.İlk defa tüm zamanımı sana harcamak istedim. İlk defa sahiplenildiğimi, ilk defa bu kadar sevdiğimi fark ettim. Söylesene, neden geç geldin bu kadar ? Neyse, önemli değil zaten ne zaman geldiğin.Gitme sadece, bunu istiyorum senden.Hep bende kal.Sımsıkı sarılırım sana, hiç bırakmam inan ki. Benimsin sen sevdiğim, sadece benim. Hep benimdin zaten, Hadi şimdi sus ve sarıl bana, ve öyle kal. Burağım
Reklam
SEVİYORUM SENİ  Seviyorum seni  ekmeği tuza banıp yer gibi  Geceleyin ateşler içinde uyanarak  ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi  Ağır posta paketini  neyin nesi belirsiz  telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi  Seviyorum seni  denizi ilk defa uçakla geçer gibi  İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık  içimde kımıldayan birşeyler gibi  Seviyorum seni  Yaşıyoruz çok şükür der gibi.  NAZIM HİKMET 
Bu da benim kalemimden; (Anı) Hiçbir şey şey yapmak gelmiyor içimden. Belki biraz uyumak. Üzerime ince bir battaniye örtüp kapatıyorum gözlerimi. Düşle gerçek arası bir yerdeyim. Belki geçmiş, belki şimdi. Hiçbir şey bilmiyorum. Etrafım tanıdık insanlarla dolu.Hepsine aynı şaşkınlıkla bakıyorum. Sonra büyük bir aynanın karşısında buluyorum kendimi.Senelerdir görmediğim arkadaşlarım yanımda.Konuşuyorlar,gülüyorlar ve bana sürekli bir şeyler soruyorlar. Onlara bakıyorum.'' Heyecandan ölebilirim '' diyorum. Heyecan, ben,arkadaşlarım,uğultu,ayna,duvarları beyaza boyalı oda... Biri kapıyı tıklıyor.''Herkes hazır, hadi'' diyor bana.Kim olduğunu anımsamıyorum.Belki annem. Belki de orada bulunan bir görevli.Sonra onun sesini duyuyorum.Birazdan koluna girip usul adımlarla yürüyüp,herkese gülümseyeceğim.Son kez bakıyorum karşımdaki aynaya.Üzerimde bembeyaz bir elbise.Etek uçları uzun.Başımda bir tül.. ''İyi günde kötü günde ''diyor memur.Sözler tanıdık.Bilmem bu kaçıncı duyuşum.Ama ilk defa bana söylüyor.Sonra;''evet'' diyorum.Salonda bir alkış kopuyor.İçimden dua ediyorum ama kimse duymuyor.O an herkes bana yabancı.Kimseyi umursamıyorum.Sonra dua bitiyor. Yine bilindik yüzleri görüyorum. Bakışlarımla babamı arıyorum.İşte orada. En uzakta .Ben ona baktıkça aramızdaki mesafe büyüyor.Elimi uzatsam tutamam. Sarılmak istiyorum ona. Ama olmuyor.. Gözlerim doluyor. Herkes mutluluktan ağladığımı sanıyor. Selvihan Kadıoğlu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.