Nureddin Topçu devlet imtihanını kazanarak Avrupa’ya felsefe tahsiline gönderildi. Tahsilini tamamladı, doktorasını üstün başarıyla verdi, tezi 1934’te Fransa’da basıldı, hocasının burada kalması teklifini kabul etmeyerek memleketine döndü.
Darülfünun kapatılmış, birçok öğretim üyesi tasfiye edilmiş, üniversite kurulmuştu.
Felsefe dahil, birçok kürsüde yetişmiş akademisyene ihtiyaç vardı. Fakat genç Nureddin üniversiteye alınmadı. 1940’ların sonunda, muhtemelen çevrenin sıkıştırmasıyla Nureddin Topçu bir doçentlik tezi hazırladı, tezi kabul gördü, doçent oldu, deneme dersleri verdi, fakat üniversitede vazife verilmedi…
Ali Birinci’nin yazısından onun İstanbul Üniversitesi’nde muhtemelen ilk tezli doçent, kesin olarak da ilk tezli felsefe doçenti olduğunu öğreniyoruz…
Buna rağmen TC üniversitelerinde onun yeri yoktu.
Kim kaybetti? Üniversite!