Yaşarken hiç gelmesen de seni beklemek var. Yaşarken, ölesiye sevmek var seni, çıldırasıya düşünmek var. Hükmedilmeyen bir zaman var ve o zamanı seninle değerlendirmek var yaşarken.
Gün olur; mısra mısra dökülürsün kalemden. Gün olur; perde perde yükselirsin şarkılarda. Seni özlemek susuzluğa benzer ve seni sevmek ta kendisidir inanmışlığın.
Benden her ayrılışında ufkumda bir güneşin nasıl battığını görür gibi oluyorum. Bir sokakta arkana bakmadan telaşlı adımlarla yürüyorsun. Bense bir kapı önünde seni seyrediyorum. Sen gidiyorsun, güneş batıyor. Öyleyse aranızda hiçbir fark yok. Yarın sen geleceksin ve güneş doğacak.
"Peki, peki git öyleyse. Hayır, darılmadım. Hayır, sana kızmıyorum. Bütün kızgınlığım bu vakitsiz gelen ayrılık saatine, bu pis, bu manasız akşamüzerine."
Özlemlerin en yücesindeyim seninle. Bahçelerin en güzel çiçekleri sen göresin, sen koklayasın diyedir. Sen tadasın diye verir ağaçlar meyvelerini, insanlar her sabah sana kavuşmak ümidiyle uyanır ve dökülür caddelere. Milyonlarca göz her baktığı yerde seni arar, sana koşar ayaklar ve bütün eller yalnız senin için çalışır, senin için yaratır. Körlerin bile göremediği ama, hayal ettiği sensin. Dilsizler konuşsa ilk senin adını söylerdi. Sağırların duymak istediği senin sesindir sadece. Bir insan seni seviyorsa, seni düşünebiliyorsa yaşıyor demektir. Sen ölümsüzlüğün çekirdeği ve emsalsizliğin ta kendisisin. Senin için söylenir bütün şarkılar, her şiir senin için yazılır. Kızgın çöllerden, balta girmemiş ormanlardan kutuplara kadar dünyanın her yerinde var olan sensin. Sen olmasan dünya olmazdı, biz olmazdık. Tanrı bile olmazdı. Bu evren senin için yaratıldı. Yaşamamız senin için ölmeye hazırlıyor bizi.
Bazen saatlerce oturur hiçbir şey konuşmazdık seninle. Gözlerimiz birbirini bulurdu, ellerim ellerine değerdi. Birkaç tel düşerdi alnına saçlarından. Avuçlarımız yanardı, özlemle dolup taşardı yüreklerimiz. Uzaktan gemiler geçerdi, bazen yağmur yağardı, ıslanırdık. Bazen serin bir rüzgâr çıkardı, üşürdün. Sonra yavaş yavaş akşam olmaya başlardı. Gün batardı karşı sahillerde. Ayrılık vakti yaklaşırdı. Şimdi o beraber yaşadığımız emsalsiz dakikaları özlüyor ve yokluğuna ağlıyorum.