Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Giz

Öyle ki, alışkanlık denen şey olmasaydı, hayatın, her an ölme tehdidiyle karşı karşıya olan kişilere - yani bütün insanlara - harikulade görünmesi gerekirdi.
Sayfa 277 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aşka ilişkin anılar, hafızanın genel yasalarından bağımsız değildirler; hafızanın kuralları da, alışkanlığın daha genel yasalarına tabidirler. Alışkanlık her şeyi zayıflattığı için, bir insanı bize en iyi hatırlatan şey, aslında unuttuğumuz şeydir (önemsiz olduğu için unutulmuş ve bu sayede bütün gücünü koruyabilmiştir çünkü). İşte bu yüzden, hafızamızın en güçlü kısmı bizim dışımızda, çisentili bir rüzgarda, bir odanın rutubet kokusunda veya yanmaya başlayan bir ateşin ilk andaki kokusundadır; kendi benliğimize ait, zekamızın işe yaramaz diye küçümsediği şeyi, geçmişin son ve en güçlü kalıntısını, bütün gözyaşlarımız dinmiş gibi görünürken hala bizi ağlatabilen şeyi bulduğumuz her yerdedir.
Sayfa 212 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Kalbimizde bir başkasının hayali sürekli olarak bulunuyorsa, her an parçalanabilecek olan tek şey mutluluğumuz değildir; bu mutluluk yok olup gittikten, biz ıstırap çektikten sonra, ardından, ıstırabımızı dindirmeyi başardığımızda, aynı mutluluk kadar yanıltıcı ve geçici olan şey, sükunettir.
Sayfa 197 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mutluluk aşkta anormal bir durumdur; görünürde çok basit, her an ortaya çıkabilecek bir aksaklığa bu aksaklığın kendi başına içermediği bir ağırlık yükleyiverir. O büyük mutluluğun sebebi, kalpte değişken, durmadan tutmaya çalıştığımız, yer değiştirmediğinde neredeyse fark edilmez olan bir şeyin varlığıdır. Aslında aşkta sevincin etkisiz hale getirdiği, gizli bir güce indirgediği, ertelediği, ama -istediğimizi elde etmesek, uzun süredir zaten olacağı gibi- her an çekilmez olabilecek, daimi bir ıstırap mevcuttur.
Sayfa 151 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
".. yüce zihinlerin teveccühünün doğal sonucu, vasat zihinlerin anlayışsızlığı ve düşmanlığıdır; halbuki büyük bir yazarın icabında kitaplarında bulabileceğimiz sevecenliğinin bize verdiği mutluluk, zekası yüzünden seçmediğimiz, ama sevmekten de kendimizi alamadığımız bir kadının düşmanlığının verdiği acıdan çok daha küçüktür."
Sayfa 138 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Duyularımızın benzetme yeteneği de hayal gücümüzünkinden pek fazla olmadığından, görünür dünya da gerçek dünya değildir; öyle ki, gerçekliğin elde edebileceğimiz nihayet yaklaşık resimleri, görülen dünyadan en az görünen dünyanın hayal edilenden farklı olduğu kadar farklıdır.
Sayfa 119 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bebek Maksim Gazinosu'nda komedyenlik yapıyordum. Öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'na gittik. Tam toprak atarken gözüm saatime ilişti. Üçe yirmi var. Üçte sahne almam gerekiyor, kadınlar matinesinde. Küreği ağabeyime verdim. "Sen devam et abi, ben sahneye çıkmaya gidiyorum." dedim. Geldim, işe yetiştim ve çıktım sahneye. Babamın ölümünü gazeteler yazmıştı. Salonda halime ağlayanları görüyordum. Oysa işim güldürmekti benim. Programımı yaptım, indim ve doğru tuvalete girdim. Çektim sifonu, akan suyun gürültüsünde doyasıya ağladım. Sahne komisi Ali vardı. "Bugün neşen yok Müjdat Abi." dedi. "Babam öldü de ondan Ali." dedim. Başladı gülmeye, "Ne adamsın abi, nerden buluyorsun bu lafları?" dedi. Öyle ya. Hiç komedyenin babası ölür mü?
Sayfa 21 - Can YayınlarıKitabı okudu
Zaten hayatta ve hayatın çelişen durumlarındaki bütün aşka ilişkin olaylarda, en iyisi anlamaya çalışmamaktır; çünkü nasılsa acımasız ve beklenmedik olduklarından, mantık kurallarından çok sihirli kurallara göre belirlenir gibidirler.
Sayfa 74 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yani ben ölünce "öldü" diye yazmayın, "ürettiği yüklerinin, yarattığı konularının altında ezildi" diye yazın; çünkü doğrusu bu...
Sayfa 77 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Geri150
760 öğeden 751 ile 760 arasındakiler gösteriliyor.