Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama bütün bu (bir vakitler gerçekleşmiş bile olsalar) ölü hırsların nihai tanımını Buda’nın dünyaya sırt çevirişinde mi, yoksa İmparator Septimus Severus’un (çok geniş bir deneyimin ürünü olan) kayıtsızlığında mı aramalıyız, bilemiyorum. Buda ansızın her şeyin boş olduğunu anlayıp “Şimdi her şeyi biliyorum,” diyerek esrikliğinden sıyrılmıştı, Septimus Severus ise; “Omnia fui, nihil expedit, ” demişti: “Her şey idim; hiçbir şeye değmezmiş.”
Sayfa 183 - h.k 132Kitabı okudu
"Gördümki her şey boşmuş, ruhun çektiği acılardan ibaretmiş " ya da şu öteki kralın-daha ziyade imparator demeli-Septimus Severus'un, o da der ki :"om nia furi, nihil..." - "her şeydim, hiçbirşeye değmezmiş." Hayat demiş Gabriel Tarde, yararsızlıktan geçerek imkansızı aramaktır;Ömer Hayyam da olsa böyle söylerdi.
Ömer HayyamKitabı okudu
Reklam
Ömer Hayyam
Acem bilgenin sıkıntısı ise, (...) asil ve derindir. İyice düşünmüş ve her şeyin karanlık olduğunu görmüş; bütün dinler, bütün felsefeler üzerine kafa yormuş, nihayet Süleyman'ın lafına gelmiş bir adamın sıkıntısıdır onunki: "Gördüm ki her şey boşmuş, ruhun çektiği acılardan ibaretmiş" ya da şu öteki kralın -daha ziyade imparator demeli-, Septimus Severus'un, o da der ki: "Omnia fui, nihil..." - "Her şeydim, hiç bir şeye değmezmiş."
Sayfa 523 - Can, anlatı, Çeviri: Saadet ÖzenKitabı okudu
Dünya denen oyunu, varlıkların değişken gelgitlerini seyrettikçe, her bir şeyin; gerçekliklerin saygınlığının, yalancı pırıltılarının özünde olan o sahtelik iyice işime işliyor. Her sağduyulu insanın er ya da geç tanışacağı bu düşünme sürecinde, hepsi -alacalı bulacalı gelenekler ve modalar, ilerlemeler, kültürlerin düşe kalka gelişmesi, imparatorlukların ve kültürlerin içinde yüzdüğü koca kargaşa-, hepsi gölgeler ve unutuşlar arasında döşenmiş bir mit bir kurgu gibi geliyor bana. Ama bütün bu (bir vakitler gerçekleşmiş bile olsalar) öyle hırsların nihai tanımını Buda'nın dünyaya sırt çevirişinde mi, yoksa İmparator Septimus Severus'un (çok geniş bir deneyimin ürünü olan) kayıtsızlığında mı aramalıyız, bilemiyorum. Buda ansızın her şeyin boş olduğunu anlayıp "Şimdi her şeyi biliyorum," diyerek esrikliğinden sıyrılmıştı, Septimus Severus ise; "Omnia fui, nihil expedit," demişti: "Her şey idim; hiçbir şeye değmezmiş."
Dünya denen oyunu, varlıkların değişken gelgitlerini seyrettikçe, her bir şeyin; gerçekliklerin saygınlığının, yalancı pırıltılarının özünde olan o sahtelik iyice işime işliyor. Her sağduyulu insanın er ya da geç tanışacağı bu düşünme sürecinde, hepsi -alacalı bulacalı gelenekler ve modalar, ilerlemeler, kültürlerin düşe kalka gelişmesi, imparatorlukların ve kültürlerin içinde yüzdüğü koca kargaşa-, hepsi gölgeler ve unutuşlar arasında düşlenmiş bir mit, bir kurgu gibi geliyor bana. Ama bütün bu (bir vakitler gerçekleşmiş bile olsalar) ölü hırsların nihai tanımını Buda'nın dünyaya sırt çevirişinde mi, yoksa İmparator Septimus Severus'un (çok geniş bir deneyimin ürünü olan) kayıtsızlığında mı aramalıyız, bilemiyorum. Buda ansızın her şeyin boş olduğunu anlayıp "Şimdi her şeyi biliyorum," diyerek esrikliğinden sıyrılmıştı, Septimus Severus ise; "Omnia fui, nihil expedit," demişti: "Her şey idim; hiçbir şeye değmezmiş."
Sayfa 183
ölü hırsların nihai tanımını Buda’nın dünyaya sırt çevirişinde mi, yoksa imparator Septimus Severus'un kayıtsızlığında mi aramalıyız, bilemiyorum. Buda ansizin her seyin bos oldugunu anlayip "Simdi her şeyi biliyorum," diyerek esrikliğinden sıyrılmıştı, Septimus Severus ise, "Omnia fui, nihil expedit," demişti: "Hersey idim,; hiçbir seye değmezmiş."
Reklam
Hayyam'ın sıkıntısı, ne yapacağını bilemeyen, aslında hiçbir şey yapamadığı ya da beceremediği için bu halde olan bir adamın çektiğiyle bir değildir. Öylesi, ölü doğmuş insanların ve kendini haklı olarak morfine ya da kokaine verenlerin sıkıntısıdır. Acem bilgenin sıkıntısı ise, bununla karşılaştırılamaycak kadar asil ve derindir. İyice düşünmüş ve her şeyin karanlık olduğunu görmüş; bütün dinler, bütün felsefeler üzerine kafa yormuş, nihayet Süleyman'ın lafına gelmiş bir adamın sıkıntısıdır onunki: "Gördüm ki her şey boşmuş, ruhun çektiği acılardan ibaretmiş" ya da şu öteki kralın -daha ziyade imparator demeli-, Septimus Severus'un, o da der ki: "Om nia fui, nihil..." - "Her şeydim, hiçbir şeye değmezmiş."
Sayfa 523Kitabı okudu
51 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.