Ve bütün bunların verdiği keyif canımızı yakıyordu, hem de nasıl yakıyordu... Çünkü manzara, sakin bir sürgün hayatı tadı verse de, gerçek dünyaya ait olduğumu zu hatırlatıyordu, her zerresine anlaşılmaz, hüzünlü bir sıkıntının, bilinmedik imparatorlukların çöküşü gibi ölçüsüz, sapkın bir sıkıntının nemli ihtişamı sinmişti...