"Şiddet insanları asla başarıya ulaştırmamıştır, dünyayı bir günde değiştirmek mümkün değildir. Size her şeyi bir çırpıda değiştireceklerini vaat edenler ya soytarı ya da alçaktır!"
Şehirlerin her yanını ateşe verin, halkların kökünü kazıyın, bu kokuşmuş dünyadan geriye hiçbir şey kalmadığında, daha güzel bir dünya kurulabilir belki.
Bazıları sefalet içinde yaşarken, bazıları neden zengindi? Fakirler neden zenginlerin ökçesi altında eziliyor, buna rağmen neden onların yerine geçmeyi umut edemiyorlardı?
İşin can sıkıcı yanı, kimse bir şeylerin değişeceğine inanmıyor. İnsan gençken mutluluğu yakalayacağını umut ediyor; ama sonra bir türlü yoksulluğun pençesinden kurtulamıyor. Ben kimsenin kötülüğünü istemem ama bazen bu adaletsizlik beni isyan ettiriyor.
İnsan bazen kendini kaybedip olmadık şeyler ümit ediyor, işler yolunda gitmeyince de bunu baştan düşünmek gerektiğini unutuyor, sanki yaşanan felaket gökten inmiş gibi yakınmaya, kavga etmeye başlıyor.