“You touch my wife again, in any way, I cut off your hand. I hear you speak bad about her, I cut out your tongue. You dare to even think about hitting her ever again, I cut off your head. Am I clear, Bruno?”
“Ik voelde me zo uitgeput als een gom, ik heb geprobeerd om uit te wissen wat anderen hebben geschreven. Maar ze schreven met inkt. Ik daarentegen was een potloodgum. Ik bleef zitten met het feit dat ik alsmaar kleiner werd…”
“Bir silgi gibi tükendim ben, başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım. Mürekkeple yazmışlar oysa. Bense bir kurşunkalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım…”
Er ya da geç bir şey bizi belirli bir yola çağırır gibi görünüyor.
Bu "bir şeyi" çocukluğunuzdaki bir işaret gibi anımsayabilirsiniz; beklenmedik bir dürtü, bir hayranlık, olayların gidişinde bir belirti gibi algılanacak tuhaf bir değişiklik, bunu yapmak zorundayım, ben buna sahip olmalıyım duygusu vermiştir. Ben buyum ... Eğer bu
Yaşam bizi çok çeşitli seçimlerle baş başa bırakır
ve hayat boyunca duygusal öğrenimle edinilenler, başlangıçta bazı seçenekleri eleyip bazılarını öne çıkararak kararı şekillendirecek sinyaller verdirir.
Dr. Damasio’ya göre, bu şekilde duygusal beyin, muhakeme alanında düşünen beyin kadar işe karışır.
Demek ki, duygular mantıklı olmak için gereklidir. Duygu ile düşüncenin dansında, duygusal yetenek akılcı zihinle el ele verip düşüncenin kendisini devreye sokarak -veya devreden çıkararak- kararlarımızı her an yönlendirir. Benzer şekilde, düşünen beyin, duyguların kontrolden çıkıp duygusal beynin dolu dizgin gittiği anlar hariç, duyguları idare eder.
Life leaves us with a wide variety of choices
and what is acquired through emotional learning over a lifetime gives signals to shape the decision, initially eliminating some options and favouring others.
According to Dr Damasio, in this way the emotional brain is as involved in reasoning as the thinking brain.
In other words, emotions are necessary for reasoning. In the dance of emotion and thought, the emotional faculty works hand in hand with the rational mind to guide our decisions at every moment by engaging - or disengaging - thought itself. Similarly, the thinking brain manages emotions, except when emotions get out of control and the emotional brain runs amok.
İki çeşit başarısızlık vardır.
⨳Birincisi korktuğunuz ya da en kusursuz zamanı beklediğiniz için fikirlerinizi uygulamamanızdan kaynaklanır. Bu tip başarısızlıktan ders alamazsınız ve ürkeklik sizi yıkıma sürükler.
⨳İkinci başarısızlık cesur ve girişimci ruhtan kaynaklanır. Bu durumda başarısızlığa uğrarsanız, şöhretinizin zedelenmesi öğrendiklerinizle kıyaslanınca pek önemli olmaz.
☆•Yinelenen başarısızlık ruhunuzu sağlamlaştıracak ve işlerin nasıl yürüyeceğini size apaçık gösterecektir.°☆
There are two kinds of failure.
⨳The first comes from never trying out your ideas because you are afraid, or because you are waiting for the perfect time. This kind of failure you can never learn from, and such timidity will destroy you.
⨳The second kind comes from a bold and venturesome spirit. If you fail in this way, the hit that you take to your reputation is greatly outweighed by what you learn.
☆°Repeated failure will toughen your spirit and show you with absolute clarity how things must be done.°☆
Sayfa 122 - Altın Kitaplar Yayınevi 5. BasımKitabı okudu
Eğer kararımızı para ve konforlu bir yaşam fikri etkiliyorsa, genellikle kaygıyla ve anne babamızı memnun etme gereksinimiyle davranıyoruz demektir. Belki onlar bize duydukları ilgi ve kaygıyla kazançlı bir yola doğru yönlendirirler ama bunun altında başka bir duygu -gençliklerinde sahip olduk larından daha fazla özgürlüğe biz sahip olduğumuz için biraz kıskançlık- yatıyordur.
A false path in life is generally something we are attracted to for the wrong reasons—money, fame, attention, and so on. If it is attention we need, we often experience a kind of emptiness inside that we are hoping to fill with the false love of public approval. Because the field we choose does not correspond with our deepest inclinations, we rarely find the fulfillment that we crave. Our work suffers for this, and the attention we may have gotten in the beginning starts to fade—a painful process. If it is money and comfort that dominate our decision, we are most often acting out of anxiety and the need to please our parents. They may steer us toward something lucrative out of care and concern, but lurking underneath this can be something else—perhaps a bit of envy that we have more freedom than they had when they were young.
Sayfa 62 - Altın Kitaplar Yayınevi 5. BasımKitabı okudu