Kadınlar, toplumun dokusunu ören ince iplikler gibidir; her biri kendi başına hassas ve narin görünse de, bir araya geldiklerinde en sağlam ağı oluştururlar. Anneler ise bu ağın köşe taşlarıdır; onlar, zorluklar karşısında bükülmeyen, fırtınalarda bile dimdik ayakta kalan direnç simgeleridir. Güçleri, sevgilerinden ve fedakarlıklarından kaynaklanır. Bu yüzden, annelerin gücü, sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal ve duygusal bir kaledir. “Kadınlar dünyayı döndürür, anneler ise onu yüceltir.” diyebiliriz.
NCeyda
@nceyda
·
04 Mayıs 02:43
Göreceksin; kadınlar zayıftır, ama anneler güçlüdür.
Uyu! Gözlerinde renksiz bir perde
Bir parça uzaklaş kederlerinden
Bir ruh gülümsüyor gibi derinden
Mehtabın ördüğü saatler nerde?
Varsın bahçelerde rüzgar gezinsin
Yağmur ince ince toprağa sinsin
Bir başka alemden gelmiş gibisin
Dalmış gözlerinle pencelerde
Ahmet Hamdi Tanpınar
Hangi kavşakta dursam çatallı bir acıyım.
dağınık bir toy yeri, emanet bir elbise, bir ince kopuz sesi.
ki çözülsün insanların insanlara dokunduğu sınırda neden ellerim çolak
ve neden baktığımda büyüyor ölü balık gözleri.
Belki de özgürlük ve yalnızlık arasında ince bir çizgi vardır.Her ikisi de içinde bir huzur barındırır.Kimse seni uyandırmaz, kimse seni beklemeye zorlamaz. Ve bu sessiz anlarda, kendi varlığınla baş başa kalmak,Kendine özel anlar yaratmak.Belki de en büyük özgürlüktür.
Bu denli kısa bir mesafe varken
İncecik bir duvar örülü sanki aramızda
Ne zaman uzatsam hasret dolu ellerimi
Göğün boşluğundan aşağı düşüyorum
Bakmak istediğimde sana uzunca
Ansızın gözlerimin ince perdesine
Bir kara mil çekiliyor sanki
Yakınlığını yaşarken başucumda
Araya yabancı şehirler giriyor inadına
Kısa mesafeler kilometrelere dönüyor
Yolda gördüğü iğneyi kimsenin ayağına ayakkabısına batmasın diye alır, evine götürür, çöpe atardı. Belki kendi eline batacaktı. Batsındı. Yeter ki başkaları zarar görmesin. Ne zaman unuttuk başkalarını da düşünmeyi? İnsan olmak bir süreçti ya hani. Tahmini ne kadar zamanımızı alacak insan olmak? Biz ne zaman böyle ince düşünceli gerçek bir insan olacağız? Sahi neydi insan olmak? Unuttuk mu? Hiç bildik mi ki? Hatırlamak. Öğrenmek. Nasiplenmek. Nasihat almak. Nasihat. Din bir nasihat. Nasihati talep edene...
*A.
Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince,
Nefesten yumuşak, yağan bu yağmur.
Bu yağmur, bu yağmur bir gün dinince,
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
Dayandıkça çisil çisil yağacak.
Bu yağmur delilik vehminden üstün,
Karanlık, kovulmaz düşüncelerden.
Cinlerin beynimde yaptığı düğün,
Sulardan, seslerden ve gecelerden…
Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.
Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail’ce