Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
zarokên ku ji ber şerma zimanekî qedexe mane mîna ku herin diziya încasan dikevin bexçeyên xewnan diçin bi dizîka xwe bi çivîkên “muhebetê” û xalxalokên Hecê diguhêzin
zarokên ku ji ber şerma zimanekî qedexe mane mîna ku herin diziya încasan dikevin bexçeyên xewnan diçin bi dizîka xwe bi çivîkên “muhebetê” û xalxalokên Hecê diguhêzin ... Fatma Savcı(1974)
Reklam
zarokên ku ji ber şerma zimanekî qedexe mane mîna ku herin diziya încasan dikevin bexçeyên xewnan diçin bi dizîka xwe bi çivîkên “muhebetê” û xalxalokên Hecê diguhêzin ... Fatma Savcı(1974)
Sayfa 1286Kitabı okudu
Çeşme başında, elinde desti, erlerin su almayı bitirmelerini gözleyen bir kız... O da nesi?.. Bu ne çarpıcı görünüş!.. Göz ucuyla, yarı gülümsemeli kendisini süzüyor. Dçine düşen alaylı his, masallardaki, sevgilisini görür görmez yığılıp bayılan şehzadeyle, şehzadesinin ardından yatağa düşen sırma saçlı kız... Karşılıklı yıldırım çarpması... Ama ne bayıldığı var, ne de ayıldığı... Kıza"da bir şey olduğu yok... Son derece şahsiyetli, yarı gülümsemeli bir yüz... O da gülümsemeye çalıştı ve kıza yaklaştı. Örgüsü beline kadar inen, koyu altun sarısı saçlar... Açık kumral, parlak, örneksiz bir renk tonu... Gözleri da saçlarına denk... Açık bir alın, vezinli bir burun, kendinden kıpkırmızı, hafifçe kaim, kaçak bir istihza bükümüyle kavisli dudaklar... Çıplak ayak bileklerinde soylu çizgilerin en incesi... Kapalıca, kavuniçi rengi bir entariden giyimi içinde, öğretilemez ve öğrenilemez bir vakar ihtişamı... Yoksa masallardan kaçırılmış ve bu köye hapsedilmiş bir sultan mı bu?.. Tuhaf şey!.. Bu manzaradan karanfil, tarçın, zaafran, öd ağacı, günlük karışımı, içinde türlü renkler ve kokular tüten bir Mısırçarşısı havası çarptı yüzüne...