Gözümü açtığım günden bu yana dünya kaç kez döndü bilmiyorum. Şimdi yine gün batmakta; çıplak ayaklarımla, hiç tanımadığım birinin sohbetinde. Yeniden doğuşun coşkulu ayak sesleriyle kalbimin orta yerine kurulmuşken, zihnimin köşelerinde kalmış ne varsa azat etme zamanı. Bir fincan kahvenin dinginliğinde, bir şarkının “Kimseye etmem şikayet…” sözleriyle, bir yudumda varoluşu, yeniyi ve başlangıcı bulma vakti. Müzik hiç durmasın. Yeni bir gün başlıyor… resimyukle.io/r/moVJAM4lTr m.youtube.com/watch?v=yQNOCwh...
Harf İnkılabı Maziye İlan Edilen Bir Savaş mı?
İnsanlar kelimeler üzerinden düşünür, düşündükleriyle üretir, ürettikleriyle var olur. Filozof ‘dil varlığın evidir’ demiştir. Varlığın evi yani insanın kendi manasını fehmetme yolunda muhkem bir dayanak! Kelime ne kadar vasi olursa muhayyile o kadar zengin olur, çünkü zihindeki manaların cümlecikler halinde insanın dilinde her varoluşu bir
Reklam
Potansiyelini bilen ve bunu hayata geçiremeyen, varoluşu kısıtlanan her birey, kırgın ve öfkelidir. Çünkü insan; yaşama ihtimali olup yaşayamadığı her şey için kırgın, var etme ihtimali olup var edemediği her şey için de öfkelidir.. - Tunç Tataker
"Ölüm, evren denen şeyin bize bir yaşam borçlu olmak şöyle dursun, bizi dikkate dahi almadığının aşağılayıcı ve nihai bir tasdikidir." diyor Terry Eagleton, Radikal Kurban'da. bu tasdikin bize aşağılayıcı gelmesi, bir türlü kurtulamadığımız kibrimizden.. insansoyu kibirlidir, sırf diğer canlılarınkinden farklı bir algı düzeyine sahip diye kendini fazlasıyla önemser. ve ister ki doğa da/evren de insanı önemsesin, ciddiye alsın. hattâ öyle olduğu yanılsamasına düşer çok zaman. oysa evren sadece kendi varoluşu içinde akar, insan da bu akışın her varlık kadar bir parçası, ötesi yok, o kadar.. ölümlü bedenlerimiz, kendi nihaî yıkımını da içinde barındırır, her canlı gibi. bizi diğer varlıklardan ayıran, kendi türümüze ve tüm diğerlerine uyguladığımız tahakküm, verdiğimiz zarar, yaptığımız kötülükler olabilir ancak ki bu da utançtan yerin dibine geçmemize yetmeliydi.. Tarkovsky demişti Solaris'te, başka bir filmde de Bergman : "dünyayı ancak utanç kurtarabilir." ne yazık ki o kadar utanç duyabilme düzeyine de ulaşamadık binlerce yıldır.. yol açtığımız bunca yıkımdan sonra yeryüzü karşısında utanmayı halâ beceremiyorsak, en azından ölümlü oluşumuzu aşağılayıcı bulmak yerine alçakgönüllülükle kabul etmeliyiz.
İnsan eksiktir, eksik oluşu bir kusur değil, varoluşu gereğidir. Bazılarımızın kusuru, eksik olmaklığa rıza göstermeyişi, noksan yanlarını eğreti yamalarla kapadığını zannetmesi, kendine ve etrafa tamam-olmuş rolünü oynamaya yeltenmesi...
İnsan varoluşu, kendi inkarı ve yıkımından, kendi iç çelişkilerinden beslenen kesintisiz bir geçmişliktir.
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Reklam
363 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.