Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Ajan Smith: Neden Bay Anderson neden, neden? Niye? Ayağa kalkmak niye? Kavga etmek niye? İnandığın şeyler uğruna kavga ettiğini mi sanıyorsun? Sağ kalmaktan öte bir şey için mi, bana söyleyebilir misin; biliyor musun? Özgürlük mü, gerçek mi; belki de barış ya da sevgili olabilir mi? Yanılsamalar Bay Anderson; algılamalar, aldanmalar, herhangi bir anlamı ya da amacı olmayan, bir varoluşu ümitsizce haklı göstermeye çalışan, zayıf insan zekasının ürettiği geçiçi kuruntular ve bunların hepsi de matrix kadar yapay. Zaten sevgi gibi bir kavramı insan zekası icat edebilirdi; bunu görebilirsin Bay Anderson, bunu anlaman gerek. Kazanamazsın, kavga etmen boşuna. Neden Bay Anderson, neden? Niye inat ediyorsun? -Bay Anderson: Çünkü bu, benim seçimim. The Matrix
"İnsan, varoluşu bir ödüller ve cezalar sistemi gibi görecek kadar yüzeysel olsa bile, zaferlerimizin karşılığını da yenilgilerimizin karşılığı gibi pahalıya ödediğimizi er geç anlar."
Tom Robbins
Tom Robbins
-
Parfümün Dansı
Parfümün Dansı
Reklam
“İnsan doğanın bir ürünü değildir. Doğanın ürünü olan beden insansıdır, sadece insan olanaklılığını taşır. İnsanın bedensel varoluşu doğa içinde, doğa güçlerince belirlenirken, tinsel varoluşu kendi bilgi, beceri ve eylemleriyle belirlenir. İnsan kendinden doğan varlıktır. İnsan en başta dil ile, sanal bilincini dil üzerinden yaratarak o sanal âlemde, iç âlemde kendini inşa eden bir varlıktır.” metinbobaroglu.net/yapay-zeka-uzer...
Papatya'nın varoluşu ve yok oluşu gibi birşey dir,Kaderin insanoğlunun hayatına dokunuşu o sadece ufak dokunuşlar yapar, bu ufak dokunuşları, insan bazen bir kara talih yahut bir mucize olarak algılar ve şaşkınlık içinde karşılar, oysaki kader sadece birini nişanına almıştır ve onu vurmuştur..
"Mekanizm ile teleolojik evren anlayışı arasındaki fark, bir telos kaybı olarak karşımıza çıkacak; kaybedilen bu anlam ve amaç, bizzat insanın yeryüzüne hakim kılınması ve insan tarafından üretilen değerlerle doldurulacaktır." ... "Modern düşüncede ortaya konulan özne, epistemik bir öznedir." ... "Felsefi olarak şunu
yaşamın ağırlığını taşımaya gönüllü müsün/üz?
Camus’ye göre ölümü seçmek, yaşamın bizi aştığını ya da onu anlamadığımızı söylemektir. Eğer insan ölmeye yanaşmıyorsa, o halde yaşamı seçiyor demektir. Bu da yaşama, göreli de olsa bir değer vermektir. Camus’ye göre absürdden kaçış olanaksızdır, ancak onunla birlikte ona karşı yaşamak söz konusu olabilir. Bu da başkaldırıyla mümkündür. Camus için başkaldırı yaşama değerini veren şeydir. Onun bakış açısından insanın yaşamı seçmesi demek, R.M. Albérès’in deyimiyle, “yaşamın saçma, dünyanın haksız, Tanrı’nın sağır olabileceğini düşünmüş olması” ve buna rağmen tıpkı Sisyphos gibi kendi yaşamının ağırlığını taşımaya gönüllü olması demektir. Dolayısıyla bir âşık, bir oyuncu ya da bir serüvenci gibi bu dünyaya bağlı kalarak ve hiçbir şeyi maskelemeden yaşamak yeterlidir. Başkaldırı, işte bu temelde ortaya çıkan, absürd bir varoluşu anlamla kuşatan ve bireye sahici bir özgürlüğü yaşama imkânı veren direnme gücüdür.
Albert Camus
Albert Camus
361 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.