Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
HÜZÜN KOKULU AŞK Hayatım boyunca çeşitli korkular yaşadım içimde. Hem de en acımasız olanlarını… Yine de kimseye söylemedim. Hiç kimseyle paylaşmadım, yaşadıklarımı. Daha çocukken o küçücük yüreğime korkunun her türlüsü yerleşti. O zamandan beri bu duyguyla iç içe yaşadım. Bu yüzden de korkuyu içinde saklayan kişileri ben gözlerinden tanırım. Onu
Kitap okuyan insanlar neden mutsuz olurlar?
Böyle bir başlığı seçmememde birçok neden var, ama asıl sebep arkadaşımdan ödünç aldığım kitabı okurken, altını çizdiği cümlelerin hepsinin mutsuzluk bildiren cümleler olduğunu fark etmem oldu. Etrafımda çok olmasa da okuyan insanlar var. Zaman zaman kitap üzerine söyleşiriz. Okumayan arkadaşlarımın sayısı haliyle okuyanlardan daha çok. İki grubu kıyasladığımda okuyanların daha karamsar ve daha mutsuz olduklarını görüyordum. Bunu açıklamak için pek kafa yormadım. Cehalet mutluluktur klişesiyle geçiştirdim. Hatta okumak başa bela diye söylendiğim de olmuştur. Okuduğum kitaplarda altı çizilecek cümle aramam. Hatta içinde altılı çizili cümleler olan kitapları okumayı da sevmem. Bende önce biri okumuş ve etkilenmiş, cümlenin ya da paragrafın altını çizmişse ben de oradan etkilenmem gerekecekmiş hissine kapılırım. Kütüphanemin büyük bölümü kendi aldığım kitaplardan oluşur. Kimden ve nereden duyduğumu bilmediğim bir sözü hatırlıyorum şimdi. “ Mutluyken müziği, mutsuzken sözleri dinleriz.” Bunu kitap için de söylemek mümkün. Mutluyken kitap okumayız ya da kitap okurken mutlu olmayız. Gerçekleri sürekli bastırırız, görmezden geliriz. Gerçeklere katlanmak zordur. Kitaplarda sürekli gözümüze sokar bu kötülüğü. Bir insan Dostoyevski okuyup da mutlu olabilir mi ?
Reklam
"Çünkü mutsuzlar ve mutsuz insanlar acı vermeyi severler, annem." "Mutlu insan yok mu?" "Mutluymuş gibi yapan çok insan var." "Neden?" "Çünkü utanıyorlar, korkuyorlar, itiraf edecek cesaretleri yok."
"bebek, neden başkaları arabaları ile bize çarpmaya calisiyorlar?" "Çünkü mutsuzlar ve mutsuz insanlar acı vermeyi severler, annem."
Neden başkaları hiç beklenmedik bir şekilde mutluluğa ulaşırken, iyi insanlar mutsuz yaşamaya mahkûm ediliyorlar?
Sayfa 145
325 syf.
·
Puan vermedi
Her şeyi bilmek mi, hiçbir şey bilmemek mi? Bir insanı sevmek için mutlaka akıllı mı olması gerekir? İnsanlar neden kendileri gibi olmayanı dışlarlar? Sadece zeka insanı mutlu eder mi? Peki tüm hayatınızı değiştirebilme ve istediğiniz kişi olabilme şansı sunulsa (sadece ihtimal olarak) hiç düşünmeden evet der misiniz? Düşük IQ seviyesi ile dünyaya gelen, normal bir kardeşi olduktan sonra zamanla ailesi, özellikle annesi ve kardeşi tarafından istenmeyen ve terk edilen bir çocuk. Amcası sayesinde fırında çalışıyor ve ayakta kalmayı başarıyor. Fırındaki insanlar onu kullanarak kendilerine eğlence yaratıyor, ama o bunun farklında değil, onlarla eğleniyor, gülüyor, kendince mutlu. Tek istediği biraz daha akıllı olmak, öğrenmek, bilmek siyasetten, sanattan, bilimden konuşmak olan Charlie… Ve bir ameliyat.... İleri zeka seviyesine sahip, her konuda bilgi sahibi, insanların öğrenmek için yıllarca çalıştıkları şeyleri çok kısa sürede öğrenen, öğrendikçe sorgulayan, sorguladıkça farkına varan, farkına vardıkça yalnızlaşan, yalnızlaştıkça daha da mutsuz olan Charlie... Bir bedene iki kişi… İki hayatı da biliyor ama hangisiyle devam edecek. Hangisinde daha mutlu? Seçme şansı var mı yoksa kendisine sunulanı mı yaşamak zorunda? Uzun zamandır okuduğum en duygu yüklü kitap. Ve bir kitabın ismi son satırda ancak bu kadar anlamlanabilir. Algernon’a bir çiçekte benden…..
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201515,2bin okunma
Reklam
Sağlık sorunu olanların okuması gereken bir yazı . ..
*Hacamat kandaki toksinleri, zehirli atıkları, serbest radikaller ve hazır gıdaların verdikleri zararları temizler. Kana detoks uygular. *Hacamat vücudu rahatlatmak için en etkili yöntemdir, stresi azaltır, çabuk sinirlenmeyi önler, sinirlerin pamuk gibi olmasını sağlar. *Hacamat olmak nezle, grip gibi üst solunum yolu hastalıklarında şifa
Shakespeare
_Dünya büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede rolünü oynar; rolü bitince de bu sahneyi sonsuza dek terk eder. _İnsanı yoran yaşadığı hayat değil, taşıdığı maskelerdir. Tanrı size bir yüz vermiş; bir tane de siz eklemeyin. _Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, aşk sanıyorsunuz. _Madem bu dünya bile yok olacak bir
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.