Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlarda dişinin cinsel döngüsü boyunca çiftleşebiliyor olması ve güçlü cinsellik güdüsü, cinselliği erkek sadakati ve babalık koruması için bir değiş tokuş aracı olarak kullanmasını sağlıyor. Bu da erkek ve kadını çekirdek bir aile içinde bir araya getiriyor; bu yapılanmanın bilinçli bir taktik olmaktan çok doğal seçilim tarafından şekillendirildiği düşünülüyor ve basit bir nedeni var; bu davranış sayesinde dişi, tek başına yapabileceğinden daha çok sayıda çocuk yetiştiriyor.
İnsanlarda ensest tabusu açısından bir tür tersine mühürleme görülebilir. Çocukluğun kritik döneminde sıkı yakınlık içinde büyüyen iki kişinin yetişkinlikte birbirlerini cinsel bakımdan çekici bulma olasılıkları düşüktür. Evrim bir pratik kuralı kafamıza programlamıştır: Birlikte büyüdüğün kişilerle cinsel ilişkiye girme; çünkü onlar büyük olasılıkla kardeşlerindir ve bu yüzden genetik olarak sana benzerler.⁹ Burada da öyle genetik hesaplamalar yapmayız. Doğal seçilim bizim yerimize bunu yapmış ve bizi ensestten tiksinmeye yönelten duygularla donatmıştır. Beynimiz gelişim bakımından enseste ilişkin kalıpsal yaklaşımlar oluşturmaya duyarlıdır; aynı durum birlikte büyüdüğümüz üvey kardeşlerle ve hatta genetik akrabalık taşımadığımız kişilerle ilişkilerde bile görülür. Bu bir Tip I hatası, yani bir yanlış pozitiftir ve Paleolitik geçmişimizde çocukluğumuzun geçtiği yuvalardaki diğer kişilerin büyük olasılıkla kandaş olması yüzünden evrimle ortaya çıkmıştır.
Sayfa 91 - 9 Edward A. Westermarck, The History of Human Marriage, 5. baskı (Londra: Macmillan, 1921); Steve Pinker, How the Mind Works (New York: W.W.Norton, 1997).
Reklam
Cinselliği kısıtlanmış erkek, cinsel uyarı ve eş zamanlı olarak testosteron kaynaklı gerilimi hissetmemek için kadının cinselliğini kontrol etmeye çalışır. Kadını cinsel olarak çekici kılan özellikleri ortadan kaldırmak için uğraşır ve kadını da buna zorlar. Bu uğraşın temel hedefi kadının kendini, daha doğrusu kadın oluşunu daha az göstermesidir.
İskoçya'daki Edinburgh Üniversitesi'nde ders veren saygın bitici fizyoloğu ve bitki zekisı fikrinin günümüz destekçilerinden Anthony Trewavas, insanların başka hayvanlardan daha zeki olduğu tarbşmasız doğru ise de, zekinın yalnızca Homo sapiens'te ortaya çıkmış biyolojik bir özellik olmasının mümkün olmadığını belirtir.4 Bu açıdan, zekayı örneğin vücut şekli ve solunumdan hiç de farklı olmayan biyolojik bir özellik olarak görür. Ona göre bunların hepsi ilk organizmalarda olan özelliklerden doğal seçilim yoluyla evrimleşmiştir. Bunu 4. Bölüm'de, bitkiler ve insanlarda ortak olan "sağır" genlerde açıkça görmüştük. Bu genler bitici ve hayvanların ortak atalarında vardı; Trewavas ilkel zekanın da bu ortak atada bulunduğunu ileri sürer.
•Gülümseme•
...Aslında "doğal seçilim" başlığı altına girmeyen bu tür (şans meleği veya ihtimaller de dahil) birçok kural var. Yine de ultra-Darvinciler, öğrenilmiş olanlar dışında neredeyse tüm özelliklerin doğal seçilimin ürünü olduğu görüşüne sadakatle yapışmıştır. Onlar için, pre-adaptasyon, olasılık ve benzerleri evrimde sadece ufak bir rol
35 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.