Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlarda Doğal Seçilim
Neandertaller biz modern insanları temsil eden Homo sapiens’in ilk örnekleriyle aynı zaman diliminde yaşıyorken daha az tüylü, daha büyük beyinli, giyinen, alet yapabilen, ateş yakan, hatta atalarımıza oranla günümüz modern insanına daha çok benzeyen son derece becerikli avcı toplayıcılar olmalarına rağmen nesillerini devam ettiremediler. Çünkü kafatasları çok büyük, yüzleri de bizimkine oranla daha genişti. Küçük ve ergonomik bir kafaya sahip olmamız, avcı-toplayıcı olduğumuz zamanlarda bize çeviklik kazandırdı. Daha kolay tırmandık ve onlardan hızlı koşuyorduk ki bunlar hayatta kalmak açısından en önemli faktörlerdi. Bu örnekten de görülebileceği üzere; doğal seçilim, mükemmelliğin aktarımıyla değil, “yeterince iyi” olanın, çevreye en iyi uyanın desteklenmesiyle devam eden bir süreç.
Cinselliği kısıtlanmış erkek, cinsel uyarı ve eş zamanlı olarak testosteron kaynaklı gerilimi hissetmemek için kadının cinselliğini kontrol etmeye çalışır. Kadını cinsel olarak çekici kılan özellikleri ortadan kaldırmak için uğraşır ve kadını da buna zorlar. Bu uğraşın temel hedefi kadının kendini, daha doğrusu kadın oluşunu daha az göstermesidir.
Reklam
264 syf.
9/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Frans de Waal bu kitabında en yakın akrabalarımız olan bonobo ve şempanzelerden yola çıkarak insan doğasının ve bizi biz yapan eğilimlerin değerlendirmesini yapıyor. En yakın akrabalarımız arasında kendimizi arıyoruz. İktidar içgüdüsü, şiddet eğilimi, saldırganlık, yabancı düşmanlığı, cinsellik, cinsel yönelim, tek eşlilik, eşitlik, ahlak, empati, hakkaniyet, mahremiyet, uzlaşma, barış, iyilik ve benzeri pek çok konunun üzerinde duran de Waal, yaptığı değerlendirmeleri meslek hayatı boyunca karşılaştığı örnekler ve gözlemler de destekliyor. Evrim kitapları genellikle tür içi ve türler arası rekabeti ön plana çıkarıp ortama ve koşullara uyum sağlayamayan canlıların elendiği güce dayalı bir evrim modeli ortaya koyarlar. Ama evrimi bu şekilde aktarmak insanlarda yanlış bir algının oluşmasına ve "Doğal seçilim acımasız, zalim bir eleme süreci olduğuna göre, acımasız, zalim mahluklar üretmiş olmalı" inancına saplanmalarına neden olur. Bu yüzden saldırganlık, şiddet, yabancı düşmanlığı gibi özelliklerin evrimsel süreçte ortaya çıkmış zalim özelliklerimiz olduğunu; iyilik, eşitlik, empati, ahlak gibi kavramların ise sadece kendi oluşturduğumuz medeniyetlerin bir cilası olduğunu düşünürüz. De Waal bunun böyle olmadığını, genelde insanların addettiğimiz ahlak, empati, iyilik, eşitlik, adalet gibi özelliklerin de evrimsel süreçte oluşan ve doğada bulunan özellikler olduğunu ve iki yüzü de farklı yönlere bakan bir Janus kafası gibi dünyada yer aldığımızı savunuyor. Ne yaradılışın kralı ne de gerçek zalimleriz. İçimizdeki Maymun insan doğasını ve bizi biz yapan değerleri sorguluyor.
İçimizdeki Maymun
İçimizdeki MaymunFrans de Waal · Metis Yayıncılık · 2008232 okunma
yağlar_2
Yağın insan hayatındaki rolünün çelişkili mirası şu anda çoğumuzun yağ istemeye ve depolamaya fazlasıyla iyi uyarlanmış olmamızdır."Super size me" belgeselinde ,Morgan Spurlock sadece Mc Donalds menuleri yiyerek (ortalama günde 5000 kalori tüketerek)sadece 28 günde 11 kiloa ldı.Bu tür aşırılıkların mümkün olması insanlarda,bol miktarda yiyeceğin bulunduğu ender durumlarda olabildiğinde fazla yağ depolamaya yönelik,binlerce nesillik seçilimin sonucu uyarlanımların mirasıdır.Salı günü depolanmış 250 gr yağ çarşamba günü sebat avının enerjisini çıkarabilir.Ve yiyeceğin bol olduğu zamanlarda yağ biriktirmek önlenemez olan kıtlık dönemlerinde mutlaka elzemdi.Bankadaki para gibi,yağ depoları kıtlıkta insanların aktif kalmalarına,vücutlarına bakmalarına ve üremelerine olanak sağlar.Ne yazık ki doğal seçilim bizi sonsuz bolluk dönemleriyle başa çıkmak için hazırlamadı.
Sayfa 174 - sayKitabı okudu
Evrim bilgisi, bilimsel zeminde daha doğru ve iyi anlaşılabilir bir şekilde yer almalıdır. Evrimin, yanlış anlaşılma ve yanlış kullanılması insanlık tarihinde inanılmaz yanlışların olmasına neden olmuştur. Evrim teorisinin bir yanlış yorumu, sosyal Darwincilik başlığı altında nüfus artışından duyulan bir kaygıyla ortaya çıkan ve merhametten
Sanat eleştirmeni tıpkı bir mistik gibi, ahlak ku­rallarınin karşısındadır daima. Sıradan iyilik ölçütüne göre iyi olmak kesinlikle çok kolay bir şeydir; yalnızca insanın içinin korkuyla dolu olması, hayal gücünden nasibini alma­mış olması ve orta sınıf saygınlığı için aşağılık bir tutku bes­lemesi sıradan ölçülere göre iyi sayılması için yeterli.
Reklam
286 syf.
10/10 puan verdi
EMPATİ, IRKÇILIK, TİKSİNTİ, KAN, ENSEST, AİLE, DİN, BEBEKLİK, YANİ İNSAN!
Paul Bloom kitaptaki deneyleri eşi ve aynı zamanda meslektaşı olan Yale Üniversitesi Çocuk Bilişsel Kavrama Merkezi başkanı Karen Wynn ile gerçekleştirmiş. (Hatta kitapta teşekkür bölümünde yer alıyor.) İşte o deneylerden bazıları: Ahlakın Temeli ve Evrimsel
Bebeklerin Ahlaki Yaşamı
Bebeklerin Ahlaki YaşamıPaul Bloom · Verita Yayıncılık · 201581 okunma
592 syf.
10/10 puan verdi
·
309 günde okudu
Evrim, Darwin ve Cahilliğin maymunu olmak
Bizim milletin bazı berbat huyları var; değişmez, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dâhi edilemez. Teklif edenin de gerekirse kellesinin uçurulması vacip olunur. Darwin 1859 yılında evrim teorisini ortaya attıktan sonra, kuramın Osmanlıya geliş süreci epey sancılı hatta kuram bu topraklara gelip geldiğine pişman olmuştur efendim.
Türlerin Kökeni
Türlerin KökeniCharles Darwin · Ginko Bilim Yayınları · 20182,497 okunma
Doğal seçilim insanlarda da var.
72 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
Doğal Seçilim
Dünya genelinde insanlarda ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkların sayısı 1950 lerden itibaren hızla artmaktadır.Eger nüfus artışı hızla devam ederse dünya nüfusunun 2075 yılında 30 milyarı bulacağı söyleniliyor."Malthus Teorisi" der ki "Nüfus geometrik diziyle artarken, gıda maddeleri aritmetik diziyle artmaktadır. Eğer tedbir alınmazsa gelecekte insanlar açlık tehlikesiyle karşılaşacaktır." Ve sonuç olarak açlık, kıtlık, salgın hastalıklar ortaya çıkacak. Bir çok canlı türü yok olacak. Fakat doğa bu durumu kabul etmeyecek. Eski durumuna dönmek isteyecek. Bulaşıcı hastalıklar bir çok insanı yok etmeye başlayacak. Ve değişen çevre şartlarına uyum gösteren canlılar hayatta kalacak, gösteremeyenler yok olacak.Kızıl Veba kitabı da salgın hastalık durumunu anlatıyor. Günümüzde de covid 19 salgınının başta bizde yarattığı korkular kitapta yer almakta. Aniden yere düşüp ölen insanlar, sokaklarda bir sürü cesetler , yok olan insan türü ve salgının getirdiği zorluklar çok güzel anlatılmış. Keyifli okumalar.
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,3bin okunma
Reklam
İnsanlarda dişinin cinsel döngüsü boyunca çiftleşebiliyor olması ve güçlü cinsellik güdüsü, cinselliği erkek sadakati ve babalık koruması için bir değiş tokuş aracı olarak kullanmasını sağlıyor. Bu da erkek ve kadını çekirdek bir aile içinde bir araya getiriyor; bu yapılanmanın bilinçli bir taktik olmaktan çok doğal seçilim tarafından şekillendirildiği düşünülüyor ve basit bir nedeni var; bu davranış sayesinde dişi, tek başına yapabileceğinden daha çok sayıda çocuk yetiştiriyor.
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.