Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İki ayaklılıkla ilgili başlıca problemlerden biri hamilelikle alakalıdır. Hamile memeliler, iki ayaklı da dört ayaklı da olsa, sadece cenin değil, buna ek olarak plasenta ve fazladan sıvılar yüzünden de ciddi miktarda ekstra ağırlık taşımak zorundadır. Doğuma iyice yaklaşıldığında, hamile bir insanın ağırlığı yedi kiloya kadar artabilir. Fakat
İskoçya'daki Edinburgh Üniversitesi'nde ders veren saygın bitici fizyoloğu ve bitki zekisı fikrinin günümüz destekçilerinden Anthony Trewavas, insanların başka hayvanlardan daha zeki olduğu tarbşmasız doğru ise de, zekinın yalnızca Homo sapiens'te ortaya çıkmış biyolojik bir özellik olmasının mümkün olmadığını belirtir.4 Bu açıdan, zekayı örneğin vücut şekli ve solunumdan hiç de farklı olmayan biyolojik bir özellik olarak görür. Ona göre bunların hepsi ilk organizmalarda olan özelliklerden doğal seçilim yoluyla evrimleşmiştir. Bunu 4. Bölüm'de, bitkiler ve insanlarda ortak olan "sağır" genlerde açıkça görmüştük. Bu genler bitici ve hayvanların ortak atalarında vardı; Trewavas ilkel zekanın da bu ortak atada bulunduğunu ileri sürer.
Reklam
İnsan ve Sembolleri - Arketipler
_Rüyanızda şeytanla mücadele ettiğinizi gördüğünüzde fark edeceksinizdir ki mücadele ettiğiniz yalnızca kendinizdir. Düşünü gördüğümüz kimse, İçimizdeki diğer yandır. Tanrım şükürler olsun ki beni böyle yaratmamışsın. Düş, düşü gören kişiye değil, bir topluluğa, halka, insanların tümüne aittir. Gelecekteki kişiliğimiz çok önceden oradadır ama
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
İnsanlarda kulak zarından gelen ses titreşimlerini ileten ve büyüten küçük kulak kemikleri malleus ve incus yani "çekiç" ve "örs" buna iyi birer örnektir. Bu ufak kemiklerin sürüngenlerin altçenelerinde ve balıkların solungaçlarında bulunan kemiklerle birçok ortak yönü vardır. Bu benzerliklerin sebebi memelilerin, modern sürüngenlerin ve hatta balıkların bu kemikleri ortak bir atadan miras almış olmalarıdır. Farklılık, memelilerin evrim sürecinin bu kemikleri farklı görevlere atamış olmasından kaynaklanmaktadır. Kemiklerin eskiden tamamen farklı bir şey için kullanılmış olmasından ötürü bu adaptasyon sınırlı kalmış ve kemikleri çene kemiğinden içkulağa alabilmek için, söz konusu türlere üstünlük sağlayan adımların atılması gerekmiştir. Doğal seçilim yeni baştan kolayca başlayamaz ve olası en iyi çözümü seçemez.
•Gülümseme•
...Aslında "doğal seçilim" başlığı altına girmeyen bu tür (şans meleği veya ihtimaller de dahil) birçok kural var. Yine de ultra-Darvinciler, öğrenilmiş olanlar dışında neredeyse tüm özelliklerin doğal seçilimin ürünü olduğu görüşüne sadakatle yapışmıştır. Onlar için, pre-adaptasyon, olasılık ve benzerleri evrimde sadece ufak bir rol
Reklam
MENOPOZUN EVRİMİ ÜZERİNE
"Insan dişilerinden menopoz, büyük olasılıkla iki farklı belirgin insan özelliği sonucunda ortaya çıktı: bebeğin doğumunun anne için taşıdığı sıra dışı tehlike ve annenin ölümünün yavru için taşıdığı tehlike. Insan yavrusunun doğumu sırasında annesine oranla epey büyük ölçülerde olduğunu hatırlayalım. insanlarda 46 kilogram ağırlığındaki bir
İnsanlarda yoksullar daha da yoksullaşırken, zenginler genellikle daha da zenginleşir. Suçu türümüzün cinsel seçilim konusundaki kör açgözlülüğünde buluyorum; açgözlülük gezegenimizi hepimizin bildiği yavaş ama emin adımlarla yok oluşa doğru götürüyor. En büyük tehlike burada yatıyor. Gördüğümüz gibi, türün değil, genlerin iyiliği doğrultusunda hareket eden evrimin normal kuralları dahilinde herhangi bir kurtuluş görmek çok güç. Doğal dünyanın yok oluşuna ve insan türünü de beraberinde götürecek olmasına üzülmek bu süreci durdurmayacaktır. Genler kördür ve bir gelecek anlayışına sahip değildir.
İnsanlarda ensest tabusu açısından bir tür tersine mühürleme görülebilir. Çocukluğun kritik döneminde sıkı yakınlık içinde büyüyen iki kişinin yetişkinlikte birbirlerini cinsel bakımdan çekici bulma olasılıkları düşüktür. Evrim bir pratik kuralı kafamıza programlamıştır: Birlikte büyüdüğün kişilerle cinsel ilişkiye girme; çünkü onlar büyük olasılıkla kardeşlerindir ve bu yüzden genetik olarak sana benzerler.⁹ Burada da öyle genetik hesaplamalar yapmayız. Doğal seçilim bizim yerimize bunu yapmış ve bizi ensestten tiksinmeye yönelten duygularla donatmıştır. Beynimiz gelişim bakımından enseste ilişkin kalıpsal yaklaşımlar oluşturmaya duyarlıdır; aynı durum birlikte büyüdüğümüz üvey kardeşlerle ve hatta genetik akrabalık taşımadığımız kişilerle ilişkilerde bile görülür. Bu bir Tip I hatası, yani bir yanlış pozitiftir ve Paleolitik geçmişimizde çocukluğumuzun geçtiği yuvalardaki diğer kişilerin büyük olasılıkla kandaş olması yüzünden evrimle ortaya çıkmıştır.
Sayfa 91 - 9 Edward A. Westermarck, The History of Human Marriage, 5. baskı (Londra: Macmillan, 1921); Steve Pinker, How the Mind Works (New York: W.W.Norton, 1997).
Herhangi bir uyarıcıya uzun süre maruz kalmak, çeşitli tahribatlara yol açabilir. Mesela aynı koltuğun üstünde uzun süre oturan bir insan, belli bir vakitten sonra koltuğa temas eden yerlerinde yaralar görecektir. Bu olayı, yatalak hastalarla karşılaşmış insanlar çok iyi bilir. Şimdi, aynı durum evrimsel mekanizmalarda da geçerlidir. Mesela atalarımız olan primatların, yani ilk insanların ömrü, modern insanların ömründen daha azdır. Dolayısıyla bu canlılar, çoğu zaman kırk yaşına gelmeden ölmüştür. Bu yüzden kırk yaşından sonraki halleri, her zaman kendileri için bir muamma olarak kalmıştır. İşte Pandora’nın Kutusu burada açılmaktadır. “Evrim” dediğimiz şey bu zaman diliminden sonra rastgeleliğini, iyice sergileme fırsatı bulmuştur. Mesela, bugün insanlarda kırk yaşından sonra görülen alzaymır, parkinson, huntington veya çeşitli kanser türleri, doğal seçilim tarafından elenme imkânı bulamamışlardır. Çünkü atalarımız kırk yaşına kadar istedikleri gibi ürüyorlardı. Dolayısıyla kırkından önce üreme fırsatına sahip olan bir insan için kırkından sonraki yaşam imkânları pek de önemli olmasa gerek. Bu yüzden herhangi bir kişinin genetiğinde kırkından sonra meydana gelecek değişimler, rastgeleliğin insafına kalmıştır. Bu tarz bir olguyu bugün evrimsel biyologlardan duymak mümkündür.
Reklam
TİRANIN DOĞUŞU
Hayvanlardaki cinsel seçilim, sadece hayvanın taşıdığı süs bir yük haline gelerek dezavantaja dönüştüğünde sınıra ulaşır; devasa erkek denizfili o kadar ağırlaşır ki üreme sahiline çıkamaz ya da tavuskuşunun kuyruğu öyle büyür öyle büyür ki hayvan uçup yırtıcılardan kaçamaz. Ama insanlarda servet ve iktidara dayalı cinsel seçilimin doğal bir sınırı yoktur. Olumsuz geri bildirim kontrolü bulunmaz. Zengin ve güçlü erkeklerin dezavantajı yoktur. Genellikle daha da zenginleşirler. Yakıtını en temel gizli genetik dürtüden alan çılgın kapışma, türün —ve gezegenin— bekasını ciddi şekilde tehlikeye atmaktadır. 10 bin yıl içinde, dikkate değer becerilere sahip ve Gaia'nın dünyasının doğal bir parçası olan nadir, zeki ve becerikli bir hayvandan, onun güzel gezegenini büyük hızla yok eden kalabalık bir türe dönüştük.
Sayfa 192Kitabı okudu
"Mutasyon" sözcüğünün olumsuz çağrışımları vardır genellikle, ama mutasyonlar evrimin ayrılmaz bir parçasıdır. Günümüzde evrimsel başarı üreme uygunluğunun artması fikrine dayanır; başka bir deyişle genetik başarı, mümkün olduğunca çok genetik kopya, yani yavru üretmektir. Genlerde genellikle kopyalama işlemi sırasında meydana gelen mutasyonlar organizmada farklı özelliklerin ortaya çıkmasına yol açabilir. Bu yeni özellikle organizmaya evrimsel bir yarar sağlıyorsa, organizmanın genetik materyaliyle birlikte sonraki kuşaklara aktarılır; bu özellikleri taşıyan organizmaların genetik materyallerinin sonraki kuşaklara aktarım oranı onları taşımayan organizmalardan çok yüksektir. "Doğal seçilim" adı verilen bu süreç sayesinde tür içinde bu yararlı yeni özelliklerin görülme sıklığı artar. Mutasyon bu şekilde özelliklerin çeşitlenmesini sağlar ve evrimin hammaddesi haline gelir; mutasyonun daha fazla fırsat bulması evrimsel başarının daha da artması anlamına gelir. Mutasyonlar rasgele oluşur. Bir mutasyonun oranı 1000 gende bir olsun mesela. O zaman 10.000 gende 10, bir milyon gende 1000 mutasyon gerçekleşecektir vb. Tarımla birlikte insan nüfusunda patlama yaşanınca mutasyonlar da arttı ve genetik çeşitlilikte de patlama yaşandı. Buğün insanlarda gördüğümüz genetik çeşitliliğin çoğunun izleri tarımın ortaya çıkışına kadar sürdürülebilmektedir.
Sayfa 105 - Metis BilimKitabı okudu
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.