Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ipek Kamuran

Ipek Kamuran
@ipekgltkn
Günler Geçer
günler geçer ve çalışır şafağın değirmeni kim bilebilir ki kimi neyi eskittiğini ben ne kadar önemserdim kendimi hay allah sen ne kadar kumraldın aynalarda hay allah temmuz tam bu işe göredir bana kalırsa gel bağışlayalım birbirimizi
Reklam
ONÜÇÜNCÜ BURÇTA DELİRMEK
Kollarını o biçim kavuşturma, kötü çok kötü  Acır gibi bakma yüzüme yoksulluğum büyüyor  Aç şu perdeleri nella aç nella uykum geliyor  Kır şu camları nella kır nella boğulacağım  Yapraklar kokunca bir  Sular yorulunca  Sızılar gencelince  Bil ki birbaşımayım 
Bugün pazar.  Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.  Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün  Bu kadar benden uzak  Bu kadar mavi  Bu kadar geniş olduğuna şaşarak  Kımıldamadan durdum.  Sonra saygıyla toprağa oturdum,  Dayadım sırtımı duvara.  Bu anda ne düşmek dalgalara,  Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.  Toprak, güneş ve ben...  Bahtiyarım...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Rıfat Diye Biri
Latin Amerika'nın edebiyat ile günlük hayat arasındaki sınırları kaldıran o büyülü havası bu ülkede yok. Köklü geçmişin mayası yok. Direnişin masalsı ruhu yok. Hayatın hem içe hem dışa doğru açılan kapıları burada yok. Burada vasat bir cetvelle çizilmiş sınırlar var. Burada Lucas olamazsın, ancak iriyarı ve sıkıcılık derecesinde gerçek bir Rıfat olursun. İçinde senden beklenenlerin dışında hiç bir şey yoktur, maceralar yoktur...... Derken kitapçının kapısı açılıyor. İçeri biri kadın üç direnişçi giriyor. Devamı bu kısa filmde :) youtu.be/wE9rGtmED6E
Hatırlıyor musun, bu ilişkiye girerken insanın ille de bir vaatte bulunması gerekiyorsa bu, çelişkisiz olacağım değil, kendim gibi olacağım vaadi olmalı demiştin. Ben ne çelişkisiz olmak, ne de kendim gibi olmak istedim, ben senin olmak istedim...
Reklam
SIRADAKİ EZAN SEVİPTE KAVUŞAMAYANLARA GELSİN..
sevdiğini alamayan bütün müezzinlere... bir trapezin durması gibi suya içime çok yüksek bir yerden atlar mısın leyla başın kaşın yarılsa diplerime çarparak kanın karışsa suyuma yerin bütün kanunlarına kusarak ben sana bulanayım sen bana... kapımı çalmanı istiyorum leyla o kadar evde yokum ki anlatamam insan insana aşık olmaz
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen  Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu  Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen  Kum taneleri var ya onlardan birindeyim  Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor  Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte  Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum  Dönüşen ve suya dönüşen sorular
GELDİM İŞTE Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna  Tenhaydı düşlerim, geceydi, çıkıp geldim işte  Su ve ateş bir de gülünç yalnızlığım var sana  Getirebildiğim, kokularını yitirmişti çünkü güller  Suyu dinle ateşi yak özledim demek bu  Parasız yatılı hüzünlerden ne kalır geriye  Biraz Tamil biraz Türküz ayıptır
Sana büyük bir sır söyleyeceğim zaman sensin  zaman kadındır gönlü çelinsin ister zaman hep okşansın diz çökülsün hep  dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına  taranmış  bir upuzun saç gibi zaman  soluğun buğulandırıp sildiği ayna gibi  zaman sensin uyuyan sen şafakta ben uykusuz seni beklerken  sensin gırtlağıma dalan bir bıçak
Onu Bana Bağışla
saat kulesinin ışığı vagonun camlarına vuruyordu camlarda buzdan orkide ve menekşeler
Sayfa 161
Reklam
2 Temmuz yaklaşırken...
kocaman bir yalnızlıktır izmit denize doğru gittikçe büyüyen  saçak altlarındaki sessiz yağmur  ve vardiya düdüklerinde keder kocaman bir yalnızlıktır izmit solgun fotoğraflarda gülümseyen kurumuş incir ağacı ve hatmi  hep işçi bıyıklarıyla terleyen kocaman bir yalnızlıktır izmit istasyon önlerinde sabah ağartısı yürüyen telaş yarım kalmış şiir terk edilmiş ölü martılar kıyısı kocaman bir yalnızlıktır izmit kayan bir yemeni uçuşan yıldız sardunya saksılar kirli bir yüz aylak rüzgar yüreğimin sokağında kocaman bir yalnızlıktır izmit gün gelir akar ince bir su gibi havalanır ak güvercin çatılardan konar ruşen hakkı'nın çınarına
Sayfa 159
"... tuhaf biri olduğumu, beni kuşkusuz bu yüzden sevdiğini ama belki günün birinde yine ayni sebepten nefret edebileceğini mırıldandı."
İçerikler
Konuşuyoruz desem konuşmuyoruz da Ayrı ayrı şeyler düşünüyoruz üstelik Birbirimize bakarak Ne seviyoruz ne de sevmiyoruz birbirimizi Ne varız ne de yokuz gerçekte İki lamba gibiyiz, iki ayrı yerinden Aydınlatan odayı.   Değilsek de yakın birbirimize Uzak da sayılmayız büsbütün Gökyüzünde iki uçurtma başıboş Yan yanayızdır sadece.   Her çiçek bir çoğulluktur gününe göre Yalnızlık çoğulluktur. Sanırım bir giz de yok bu beraberlikte.
Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan rabbin adıyla başlayan adamlarız anna. büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan. sanayi devriminde bile, karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok
"Severim gelecektekileri haklı çıkaranı ve geçmiştekileri kurtaranı: çünkü şimdiki zamandakilerin eliyle mahvolmak ister o. Severim tanrısını sevdiği için tanrısını yerden yere vuranı: çünkü tanrısının öfkesi mahvedecektir onu.."
DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU Akrep gibisin kardeşim,  korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.  Serçe gibisin kardeşim,  serçenin telaşı içindesin.  Midye gibisin kardeşim, 
Reklam
... Şiir yazan bir adamın fotoğrafı var yanımda Kendini ölümlü sanıyor onu getirdim ganimettir Büyüdü büyülenerek, taşlayarak kovdu kabilesi onu Suyun öte kıyısında yaşadı, Sisyphos dediler adına Sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna Ayna pusluydu bunca yıl nice sır taşımaktan Kırılmanın sesini duydum ve onu getirdim sana Unutulmaya geldim işte onarılmaya değil Koç beni kalbinden ama bekliyorum demek bu
Ayrılıq  Yene bu şeherde üz-üze geldik,  Neyleyek, ayrıca şeherimiz yox.  Belke de, biz xoşbext ola bilerdik,  Belke de, xoşbextik, xeberimiz yox.  Aradan ne qeder il keçib gören, -  Tanıya bilmedim, meni bağışla. ... ...Sağımız-solumuz adamla dolu,  Qol-qola kişilər, qadınlar keçir.  Özünden xebersiz, ömründe min yol  Özünü öldüren adamlar keçir... ...
Yanımda yürüyordun Milena, düşünsene, yanımda yürümüştün!
Sayfa 108Kitabı okudu