"şansım yaver gitmeyebilir
talihsizlikler beni alt edebilir
ben yine şarkımı söylerim
neşeyi hissetmek için kalbimde tekrar
daha iyi olmaz mıydı?
kül yerine güllerin örtmesi yüzünü?"
🎬My Happy Family
"Kazanılan her savaşın yerine daha da büyük bir savaş geliyor ve biz yıkılana kadar böyle devam ediyor. Ve en nihayetinde hepimiz yıkılıyoruz. Tanrıların bile sırası geliyor. Yine de devam ediyoruz. Ne için?"
🎮Hellblade: Senua's Sacrifice
müziksiz kulaklar sağır olur,
kuralsız mumlar söner.
insanların, fotoğrafların ruhu çaldığına inanması gibi,
sen benim fotoğrafımı çektin
ve ruhumu çaldın.
usturasız diller düğümlenir,
ama ben 9 yıldır kalpsiz yaşıyorum.
İskandinavlar evreni üç merkezli bir yapı olarak canlandırırlar; aynı her birinin arasında boşluk kalacak şekilde bir birlerinin üzerine yerleştirilen üç tabak gibi. En üst seviyede, Aesirlerin ya da savaşçı tanrıların dünyası olan Asgard yer alır. Asgard, tanrıların ve tanrıçaların, duvarları bir bahsin parçası olarak dev bir duvar ustası
Uyuyamıyorsun. Sürekli teknenin çatırdamasını, deniz suyunun kokusunu duyuyor, rüzgarın yüzünü okşadığını hissediyorsun. Gözlerin kapalı açılmak istemiyor. Ve ayrılmanın üzerinden aylar geçmesine rağmen zihnin diğer, eski zamanları hatırlayarak hayal kurmaya devam ediyor.
sahip olanın veya olunanın olduğu değil,
ikisinin de teslim olduğu aşka olsun övgü!
bize cehennemi yaratma gücümüz olduğunu gösteren kabusa olsun övgü!
Tahtına kurulmuş bir irfan sahibi
kızmakta çabuk, daha da kolay gülmesi
yaşlı bir adam şapkası hırpani
yaslanmış duruyor, asası dikenli.
Köprüde durdu bir başına
ne ateşe pabuç bıraktı ne de gölgeye;
asası kırıldı taşa vurunca
irfanı öldü gitti Khazad-dûm'da.
yoksa kişi mi ister kendi yükünde ezilmek?
anlatılamayan ne varsa sesinin delirtisine süzülmek?
niçin düşlerim eziyet?
niçin insandan istifadem hezimet?
ve niçin mücazatım hep niçin demekti?
yürüyor karanlıkta
yürüyor taklamakanda
yanında aşk ve keder adında iki evladı
görünmemek için çırpınıyorum adeta
saklanacak ne bir ağaç
ne bir tümsek
bir hançer gibi kesiyor gözlerimi
dağılıyor tozu adımların
işte bu zifir yansımadır bir tuhaf teneffüs
bir tuhaf bedeni anlamak için boşluğa sitemkâr teşebbüs
kalbim sancır çatlayana kadar
sancır, çiğnenip tükürülen bir şey kadar basitleşir
kanatlarındaki yazgı benden içredir
ki zaten inancım hep ayaklar altındadır
ve ol yüzü yalnızlık
elleri kaygı
elleri özlem olan
ol en nefretle fışkıranı düşüncelerin
korkuyorum yaklaştığında
ama biliyorum durmayacak da
bitmesini istediğim şeyin daha az acıtır olduğunu hissediyorum bana baktığında
nefesler yakın
yakın daha da
konuş dedi ölüm
konuştum