Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İrem Karagöz

İrem Karagöz
@ireemka
Dikenliyim.Kırma;idare et..))
Bergama, İzmir
31 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
“Senden kaçtı, çünkü seni ne kadar çok sevdiğinin farkına vardı. Senin yanında olmaya gücü yetmedi.”
Reklam
''Tıpkı geleceğimiz gibi.Yaşarken çirkin..Geçmiş hep daha iyi gibi geliyor o yüzden.Eskiyi hatırladığımızda sanki daha iyiymişiz gibi hissettiriyor.Ama değil..Tıpkı geleceğin de şimdiden iyi olmayacağı gibi.'' ''Bu,eskiden sana yakından bakmadığım anlamına mı geliyor?'' ''Yakından bakıldığında çirkin gelmeyecek çok az şey var diyorum.'' ''Çirkin değilsin..''dedim gözlerimi kapatıp.''Hiç olmadın.'' ''Yanındayken değildim.'' ''Hep yanımda kalsaydın..'' ''Yanında kalsaydım da aynı kalamazdım.''
''Nasıl oluyor da bedenin hep sıcak oluyor anlamıyorum.'' ''Benim bedenim sıcak değil...'' dedim soğuk bedenini ısıtmaya çalışırken.''Seninki çok soğuk.'' ''Birbirimizi tamamlıyoruz işte.'' ''Birbirini kovalayan mevsimler gibi..'' ''Hiçbir zaman tam anlamıyla birbirine yetişemeyecek mevsimler gibi..''

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Cennetin cehennemden yalnızca sanal bir çizgiyle ayrıldığı söylenir.
Umutsuz bir aşk çökmüşse gönlüne sabahın üçünde,özellikle onun orada,yerinde olmadığı kuşkusuna kapıldığında telefon etmeyi gururuna yediremiyorsan,ister istemez içe dönüp kendinle baş başa kalırsın; o anda akrep gibi sokarsın kendini ya da hiç bir zaman postalamayacağın mektuplar yazarsın ona,ya da odanda volta atarsın,hem küfür hem dua edersin,sarhoş olursun,ya da kendini öldürecekmiş gibi davranırsın. Bu gidişat bir süre sonra tatsızlaşır,bıktırır insanı.Yaratıcı biriysen-ama unutma,o anda boktan bir durumdasın-acılı anılardan ortaya elle tutulur bir şeyler çıkarabilir miyim diye sorarsın kendi kendine.Ve işte bir gece saat üç sularında başıma gelen tam da buydu.Birden karar vermiştim,çektiğim acıyı tuvale dökecektim.
Reklam
Duygularının yoğunluğu karşısında kelimeler yetmedi...
Sayfa 220
Bana sayılı günler içinde sonsuzluk verdin...Ve bunun için,ben sonsuza dek minnettarım.
Umutsuz olmamıza gerek yok çünkü hiçbir zaman tamir edilemeyecek kadar bozulmayız.
Düşüncelerimi yutacak,yutacaktım,ta ki boğulana ve sonunda onları kusmaktan başka çare bulamayana kadar...
Hiçbir şey olmuyordu.İnsan yalnız kalıyordu.Yalnız.Yalnız.
Reklam
Böylece odama geri dönüp alt ranzaya yığıldım ; insanlar yağmur olsaydı, diye düşündüm, ben serpinti olurdum, o ise kasırga...
Sirius'un kuru yüzü,Harry'nin onda gördüğü ilk gerçek gülümsemeyle aydınlandı.Bu tebessüm,şaşırtıcı bir değişikliğe yol açtı.Sanki o bir deri bir kemik maskenin arkasından,on yıl daha genç biri bakıyormuş gibi.Bir an için,Harry'nin annesiyle babasının düğünündeki gülen adama benzemişti.
Sayfa 346Kitabı okudu
''Türlü türlü cesaret vardır.Düşmanlarımıza karşı koymak yürek ister,ama dostlarımıza karşı koymak da yürek ister.
Sayfa 269Kitabı okudu
Biz insanlar,öteki yaratıkların ne üstünde ne altındayız.Bir bilge der ki:''Göklerin altındaki her şey,aynı yasanın ve aynı yazgının buyruğundadır. ''Her şeyi,kırılmaz zincirleriyle bağlı yazgının'' -Lucretius
Sayfa 121Kitabı okudu
Eskiler dostluğun sudan ve ekmekten daha zorunlu ve daha tatlı olduğunu söylerler.Ne kadar doğru.
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
''İhtiyaç duyduğun şeyleri sana veremem.'' ''Sen ihtiyacım olan her şeysin.''
Sayfa 384Kitabı okudu
İnsanların,hiçbiri birbirine benzemeyen yıldızları vardır.Seyahat eden bazıları için yıldızlar rehberlerdir.Bir başkaları için onlar sadece küçük ışıklardır.Bilginler içinse onlar,çözülmesi gereken bilmecelerdir.Benim işadamım için onlar altından yapılmış nesnelerdir.Ama oradaki yıldızların hepsi sessizce durur.Sen,sen hiç kimsede olmayan yıldızlara sahip olacaksın...Gece gökyüzüne baktığında,ben onlardan birinde oturacaksam,onlardan birinden güleceksem;işte o zaman sana yıldızların hepsi gülüyormuş gibi gelecek.Senin,gülmesini bilen yıldızların olacak!
Sayfa 110Kitabı okudu
Gizemli şeyleri o kadar seviyordu ki onlardan biri haline geldi...
Öldürücü şeyi dudaklarının arasına kadar sokuyorsun ama ona öldürücü olabilecek gücü vermiyorsun.
Uykuya dalar gibi aşık oldum.Önce yavaş yavaş sonra bir anda.
Reklam
Her seferinde yıldızların altında olduğumuzu söylüyoruz.Değiliz elbette...ne yukarısı var ne aşağısı ve yıldızlar her yönden çevremizde.Ama onların altında olduğumuzu söylüyoruz ki bence güzel bir betimleme.Kullandığımız lisan,insanı yüceltiyor sık sık-ben,sen diyoruz kendimize;öteki hayvanlar ile eşyalara şu,bu yakıştırıyoruz-fakat dilimiz bizi yıldızların altına koyuyor,hiç değilse.
Sayfa 202Kitabı okudu
''Yazık'',dedi yüce gönüllülükle.''Oysa hücum hiç de kötü düzenlenmiş sayılmazdı.Bir acemiye göre bu bey,aslında alışılmadık ölçüde yetenekli.''
Sayfa 77 - İş BankasıKitabı okudu