“Hırçın, öfkeli bir kadına benzetirim şu İstanbul’u” dedi. Kapalı, pusarık havalarda çoğalır öfkesi, güneşli havalarda azıcık azalır. Ülkeyi yöneten bir siyasî olsaydım, sanayiyi kırsal kesime kaydırır, göçün önünü alır, böylece İstanbul’u İstanbul’a kavuştururdum.”