Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

irem

Benliğin her şeyin tastamam anlamak herhalde pek mümkün değildir, tıpkı bir arkadaşlıkta veya aşkta da ötekinin her şeyini her zaman anlayamayacağımız gibi. Bunu kabullenmemiz mümkün olursa, kendini idrake dönük ebedi ve nafile çabanın yerine kendini tanımayı koyabiliriz.
Reklam
“Var olmak farklılaşmaktır; fark, doğrusunu söylemek gerekirse, bir anlamda bir şeylerin maddi yönüdür, sahip oldukları daha özgün ve daha ortak bir şeydir.”
“Beden toplumsal cinsiyetin, ırkın, sınıfın işaretlerini performatif bir biçimde kazanarak beden olur.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“kanımca, artık bütün kadınlar şeklinde konuşmamızın imkansız olduğu bir döneme geldik. artık tek tek kadınlardan bahsetmeliyiz(...)”
Kontrol Toplumu
“şeffaflığın hakim olduğu yerde güvene yer yoktur. “şeffaflık güven yaratır” yerine ”şeffaflık güveni ortadan kaldırır” demek gerekir. şeffaflık talebi, güven kalmadığında yüksek sesle dile getirilmeye başlar”
Reklam
“insan aşılması gereken bir şeydir.”
Sayfa 42
Sizi ilgilendirmeyen, üstünüze vazife olmayan işlerle meşgul olmak, boş durmaktan daha yanlıştır.
Sayfa 143Kitabı okudu
“Hatıralarının en güzelleri en eskileriydi.”
Bütün fikirlerimizin izlenimlerimizin suretlerinden başka bir şey olmadığı, başka bir deyişle daha öncesinde dış veya iç duyularımızla hissetmediğimiz bir şeyi düşünmemizin imkansız olduğu sanırım fazla tartışma gerektirmeyecek bir önermedir.
“O günden sonra İngiltere’nin Hayvanları şarkısı bir daha hiç duyulmadı.”
Reklam
“ikinci kez yaşanan her gerçek, birinciden kurtuluştur.”
Sayfa 148Kitabı okudu
Ve eğer, hasımlardan biri hayatta kalır ve ötekini öldürürse, onun tarafından bilinip-tanınamaz; çünkü, yenilgiye uğramış ve ölmüş olan, yenenin zaferini bilip-tanıyamaz. Bu durumda, yenenin kendi varlığı ve değeri konusundaki kesinliği, katıksız olarak öznel olarak kalır ve bu bakımdan, bir "hakikate" sahip değildir.
Elde edilen bulguların an­lamı arttıkça, onları kesin kanıtlar olmaksızın çevreden gele­cek eleştirel saldırıların kucağına atmanın sakıncalı olabileceği uyarısını çok daha güçlü hissediyor insan, tıpkı tunçtan yapılmış sağlam bir heykelin oynak, kaygan, toprak bir ze­mine oturtulması gibi.
“ben öldüğümde böyle olacak demek,” diye düşündü ördek. “göl tek başına kalacak. bensiz.” ölüm bazen düşünceleri okuyabiliyordu. “sen ölünce, göl de yok olacak. en azından senin için.” “emin misin?” diye sordu ördek şaşkınlık içinde. “bir şeyden ne kadar emin olunabilirse,” dedi ölüm.