Ne olursa olsun, yavaş yavaş daha durgun bir bölgeye girdiğimi hissediyorum. Anımsar mısınız, Isabelle, eskiden değişik ezgilerin içinde birbirine karıştığı bir senfoni gibi söz ederdim yaşamımdan size: Şövalye ezgisi, alaycı ezgisi, rakip ezgisi. Hepsini işitiyorum hâlâ, hem de çok güçlü bir biçimde. Ama orkestrada tek başına bir çalgının sesini duyuyorum bir de, hangisidir bilmem, şaşmaz bir yumuşaklıkla, birkaç notalık, tatlı, yatıştırıcı bir ezgiyi yineliyor. Huzur ezgisi bu; yaşlılık ezgisine benziyor."
Sayfa 200Kitabı okudu
Bir ilişkiyi yoluna koyabilmek için hiçbir zaman geç kalınmış sayılmaz.
Sayfa 21
Reklam
Kendine hümanist;
Danimarka 2015'te, Afganistan'da artık ailesi kalmamış ve oraya döndüğünde Taliban tarafından öldürülebilecek olan 16 yaşındaki Afganlı genci sınırdışı ettiği için eleştirilmiştir. Norveç ise 2015'te reşit olmayan 528 çocuğu sınırdışı etmiştir.
Çocuk hakları çoğu zaman sempatik bir alet gibi görünüyor, ama kendi davranış ve uygulamalarımızla bağı olmayan bir şey olarak algılanıyor.
Sayfa 79 - Geneviève AvenardKitabı okudu
Çocuk içini doldurduğumuz bir kap değil, yanan bir ateştir.
Sayfa 75 - MontaigneKitabı okudu
Reklam
Gece hasta bir çocuğu tek başına bırakamadığımız gibi, böyle bir dönemde de çocukları terk edemeyiz.
"Mahkeme Antek'i bir gün değiştiğini görme umuduyla bağışlıyor." Bu ne tuhaf bir adalet!
Fırçalı süpürge ya da paspas, aslında kitaplar ya da gözlükler kadar saygıyı hak eden eşyalardır.
Reklam
Çocukların durumuyla ilgilenmedikçe dünyayı değiştiremeyiz. Yetişkinler onları kendilerinin eşiti olarak kabul etmek yerine, onlara efendilerin kölelere davrandığı gibi davranıyorlardı. Kadınlardan sonra, çocuklar da baskılanmış bir grup, neredeyse bir sosyal sınıf oluşturuyordu.
Sağlıksız evlerde yaşamaya döneceklerse eğer, bu çocukları tedavi etmenin ne anlamı vardı? Janusz çocukların kurbanı oldukları fakirliğe, şiddete, istismara, eşitsizliğe ve suça karşı aspirin yazmaktan sıkılmıştı.
Yetişkinler oyunun çocuklar için hayati bir etkinlik, hatta onlara biraz özgürlük tanıdığımız tek etkinlik olduğunu nasıl anlayamazlar? Çocuklar fazla enerjilerinden böyle kurtuluyorlardı. Yalnızlıklarını doldurmak için bebeklerine ve ayıcıklarına bir ruh bahşediyorlardı.
Ona göre, çocuklar kimseye ait değillerdi, ebeveynlerine bile. En fazla hamile bir kadının karnında olan küçük varlıktan bahsetmek için "çocuğum" demesine tahammül ediyordu. Ama bebek doğduktan sonra, artık çocuk annesine bile ait değildi. Çünkü Janusz'a göre, çocuklar sahip olunacak nesneler değillerdi; onlar düşünebilen, harekete geçebilen, karar verebilen ve saygı duyulması gereken insanlardı.
Babası yüzünden Janusz asla bir aile kurmamaya karar vermişti, çünkü bir "delinin oğlu"nun, dünyaya aklı başında çocuklar getiremeyeceğine ikna olmuştu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.