Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.11
Kitabı daha bitirmedim ama çok iyi gidiyor. Bir kere dil yalın ve akıcı. Bu yüzden okurken sıkılmıyorsunuz. Onun yanında kitabın gerçek bir hayat hikayesi olduğunu bilmeniz kitabın sizi daha çok etkilemesini ve daha çok meraklandırmasını sağlıyor. Yazarımız 13 yaşında iken ailesiyle birlikte Japonya'dan Kuzey Kore'ye taşınıyor. Kitapta da ailenin Kuzey Kore'de 'japon piç'ler olarak hor görülmesi, çektikleri zorluklar, yapılan her türlü eziyet ve ayrımcılık gayet açık ve vurucu denilebilecek bir dilde anlatılıyor (Yani anlatılıyor dediysem Masaji kendisi Anlatıyor.)
Bu tür hem tarihi hem devletlerin ve milletlerin karakterlerini açıkça, tarafsız şekilde anlatan kitaplar benim çok hoşuma gidiyor. O yüzden daha yarısına bile gelmemişken hemen paylaşmak istedim. Çünkü gerçekten beni az az etkisi altına alıyor kitap. Kitap bana birkutukitap'tan gelmişti onu da söyleyeyim. Ayrıca sayfa sayısı (159) da az yani alsanız en fazla 2-3 günde bitirirsiniz. Tavsiyemdir, gönül rahatlığıyla alıp okuyabilirsiniz. Kitabı bitirince de yorumu tekrar düzenlicem bu arada. Herkese iyi okumalar, koronasız günler .
160 syf.
9/10 puan verdi
Kuzey Kore'den Kaçış
"Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir."
İnsanın özgürlüğü üzerine günümüze değin çok şey söylenmiştir. Zira 10 Aralık 1948 günü ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi insan özgürlüğünün kutsiyetine uluslararası alanda resmi bir boyut kazandırmasına rağmen, dünyanın her yerinde insan onuru ve
Kitapla ve yazarla yine @birkutukitapcom sayesinde tanıştım. Gerçek bir yaşam hikayesini anlatan 159 sayfalık bir kitap. Yazarın kendi hayatını kaleme aldığı kitap. Öyle acılar yaşamış ki, cümleleri okurken, boğazınızda yumru oluşuyor. Gözleriniz yer yer doluyor. Bu kadar olabilir mi diyorsunuz, kalbiniz sıkışıyor.. yarı Koreli yarı Japon olan yazarın Kuzey Kore cehenneminde yaşadıkları ve ordan kaçış hikayesini barındırıyor. Okumanızı tavsiye ediyorum ve yüreğiniz dayabilir mi kestiremiyorum...
Medyada sıkça yer edinıyor bazı haberler, ancak yalnızca sözde liderler hakkında konuşuluyor. Peki bu gerçekliğe hiç halk penceresinden bakmış mıydık? 21. yüzyılda hâlâ var olan bir gerçekliğin, göz ardı edilen bir durumu okuyoruz bu kitapta, bizzat yaşayan bir kişi, Masaji Ishikawa tarafından yazılmış.
"Kölelik özgürlük, baskı serbestliktir. Polis devleti, demokratik cumhuriyettir. Bizler de "kaderimizin efendisi"ydik. Böyle düşünmezsek ölürdük."
Kitabın adından da anlayabileceğiniz gibi gerçek bir kaçış öyküsü. Güney Kore dizilerini izlemeyi sevdiğim için Kuzey Kore hakkında da biraz bilgim vardı. Lakin bir insanın hayatını kaleme alıp yazdığı bu kitap beni oldukça sarstı.
Kitap, Ishikawa’nın çocukluğunun bir kısmını Japonya’ da geçirmesiyle başlıyor. Daha sonrasında Koreli babasının peşinden bütün ailenin Kuzey Kore’ye yerleşmesiyle zaten kötü olan hayatları tamamen dipleri görmeye başlıyor. Kuzey Kore’nin verdiği vaatlerin hiçbirini gerçekleştirilmemesiyle beraber binlerce ailenin hayatı yerle bir oluyor ve bu da insanı derinden yaralıyor.
Diktatörlük rejimi adı altında yaşayan halkın çektiği sorunlardan başlıcaları: Açlık, ızdırap, ölüm, sağlık sorunları, eğitim sıkıntısı, barınma yetersizliği..
Bir insanın hayatta kalabilmesi için hiçbir imkanının olmadığı bir hayat. Bunların sonucunda yaşanan Kuzey Kore’den kaçış öyküsü..
İçim acıya acıya okudum, bazı bölümlerde gözyaşlarıma engel olamadım. Yazarın yaşadığı bu gerçek dramı iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir kitap olmuş.
Kitabın sonu beni daha da çok üzse de kitaba tek kelimeyle bayıldım. Okumadıysanız kesinlikle tavsiyemdir.
Okurken nasıl içim acıdı anlatamam.... Neden dünya bu kadar adaletsiz diye sormadan edemiyorum.....
Ve her şart altında ayakta kalmaya çalışmak, aileni bir arada tutmak..önemli.. Yoksa yaşam daha da çekilmez olurdu.