Esenlikler. Tam tamına dört ay gecikmiş bu inceleme, kendi kendime yok yav o kadar gecikmemiştir derken en son alıntısını eklediğim tarihe baktığımda karşılamıştım acı gerçekle… Önümde bekleyen koca sınav, köy tatili, Kütahya gezisi, işe giriş derken bu karantina sürecine nasipmiş incelemeyi toparlayıp sizlerle paylaşmam.
Gök Aradık Tuğlara kitabından yaklaşık iki bin on yedi yılından beri haberdarım ona sıranın gelmesi ise ancak gerçekleşmiştir. Gerek çevremde okuyanlar gerekse burdan şahit olduğum kadarıyla beklentiyi fazlasıyla yüksek tuttuğum eserdi. Arkasında ise rahmetli Işınsu’nun, İskender Öksüz hocamızın, Mehmed Niyazi Beğ’in ve Yavuz Bülent Bakiler’in bulunması beklentimi daha da artırmıştı. Belki de bekleyiş, ummak meselesiydi benimki. Ne bekliyordum yahut ne umuyordum? Daha iddialı şiirler bekliyordum galiba burukluk yaşadığıma göre, daha şaşalı daha üstü kapalı şiirler anlamlarına net bir şekilde vakıf olmadığımız şiirler belki de. Eğer siz de benim düştüğüm hataya düşerseniz mutlak olarak beğenmeyecekseniz ama aradığınız arı Türkçe, Arif Nihat Asya’yı andıran şiirler, Yunusça deyişler ise beğeneceğinizi düşünüyorum.
Herkes tarafından kanıtlanabilir olumsuz eleştirim ise yazım yanlışları olacaktır. Herkes tarafından dahi bilinen doğruları kitaplarda yanlış bir şekilde görmek yakışmıyor.
Kitabı benimle buluşturan Kitap Şuur’u ailesine teşekkür ederim, yaşanan aksamadan dolayı af dilerim. Keyifli okumalar, esen kalın.
Kitap Şuuru
