solundaki pencereye dönerek, güneşin altında parıldayan kayalıklara doğru bakmaya başladı. Kayalıkların yerine gençliğini mi koydu da içlendi, yoksa çocuğunun gözleri önünde emeklemek mi ağırına gitti bilemiyorum ama birkaç defa hıçkırdı böyle bakarken. Kirpikleri ıslaktı ve göğsü körük gibi, hızlı hızlı inip kalkıyordu hâla.