Nedim
Nedim’in şiirlerinde İstanbul teması çok önemli bir yer tutar. Onun şiirlerinin temel mekanı ve çevresi İstanbul ve onun çeşitli semtleridir.
Sayfa 1168 - Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yeryüzünden göğe baktığımızda gördüğümüz manzara aslında milyonlarca yıldır neredeyse hiç değişmedi; fakat yeryüzünde birkaç yüz bin yıllık hikayesi boyunca insanın bu manzaraya bakışı ve bu bakışı ifade eden kavramlar belki de yüzlerce kez değişti.
Reklam
Ebü'l-Muin en-Nesefi (ö. 508/1115)
Matürldiliğin sistematik bir ekol haline gelmesinde, tanınmasında ve devamlılığında tartışmasız en büyük paya sahip olan Nesefi, imam Matüridi'den devr aldığı görevi hakkıyla yerine getirmiş, onun görüşlerine sahip çıkarak onları daha da ileri seviyeye taşımış ve bir anlamda Matürldlliğin gerçek kurucusu haline gelmiştir. Çoğunlukla Hanefi çizgiyi takip eden Maveraünnehir bölgesinde gittikçe artan Eş'ari eğiliminin önüne geçip insanları Matüridiliğin etrafında toplamayı başarmış, Eş'arllik karşısında zayıf kalan Matüridlliğin güçlenmesinde önemli rol oynamıştır. Nesefi'nin bilinen en önemli ese ri Tabsıratü'l-edille imam Matürldl'nin Kitabu't-Tevhid'inin tamamlayıcısı konumundadır.
Sayfa 531 - Ömer Türker
Mekan zamanın taşıyıcısıdır. Tarihsel zaman onunla somutluk kazanır. Bununla birlikte mekan, taşıdığı zamandan koparıldığında tabii bir "yer" den ibaret hale gelir. Ona hüviyet bahşederek şekillendiren aktif unsur zamanın kendisidir. Coğrafi-kültürel havzalar ise bu iki kurucu unsurun inşa ettiği organik zaman-mekansal bütünlüklerdir. Durmaksızın inşa edilegeldikleri "uzun süre"ler boyunca zamanda mekanın, mekanda zamanın izlerini görürüz. Daru'l-İslam'ın dil, kültür, tarihi hafıza ve tabii sınırlar gibi öğeler itibariyle birbirinden ayrılan coğrafi ve kültürel havzaları, İslam'ın coğrafyaya hükmeden nüfuz edici metafizik zamanıyla biçimlenerek bütünlük kazanır. Olağan maddi taşıyıcılarla koşullanmış dünyevi zamanı, bu koşulları aşan metafizik bir zamana bitiştiren İslam, nüfuz ettiği bütün bir mekanı bu mutlak ve birleştirici metafizik solukla renklendirir. Afrika'nın Sahil şehirlerinden Kırım ve Kazan'a, Atlas Okyanusu kıyısındaki Moritanya'dan Kaşgarve Kansu'ya, Sind-Hind'ten Balkanlara, Arabistan çöllerinden Nil deltasına, Anadolu'dan Sumatra, Malakka, Burneo ve Selebes'e kadar bambaşka zaman-mekansal parçalara, aynı gündelik hayat ritmini kazandıran şey bu metafizik zamandan başka bir şey değildir. Daru'l-İslam işte bu zaman içinde inşa ve muhafaza edilir.
Osman Özgüdenli
Razı, felsefenin bir dalı olarak ahlakı akıl yerine, ilkeleri itibariyle tembih yoluyla ilahi şeriata da yandırır; tanımları, sınırları ve uygulaması itibariyle ise doğrudan ilahi şeriata dayandırır, nazari aklın işlevini ise genel ilkelerin tikellere uygulanması olarak görür. Bu düşünce, onun hüsün ve kubuh konusundaki tavrı ile oldukça uyumludur. Çünkü Razı, hüsün ve kubuh konusunda temel olarak Eş'ari-Cüveyni çizgisini sürdürür. Eş'ari gelenek Mu'tezile'nin hüsün ve kubuhun aklen bilinirliğe dair teorilerinin temel olarak dini teolojinin gereklerini karşılayamayacağını düşünmüştür. Bu nedenle Eş'ari gelenek daima şeri olanın tanrısal methe ve zemme konu olacağını belirtir. Ancak Mu'tezile'nin eleştirileri karşısında bir tür toplumsal zemin inşası bağlamında Cüveyni'nin çözümleri, Razi tarafından geliştirilmiştir. Dolayısıyla bireysel bazı haller, maslahat ve mefsedet gibi toplumsal gereklerden hareketle ortak bir makuliyet alanı inşasının da imkanları tartışılmıştır.
Sayfa 538 - Ömer Türker
Hz. Muhammed (s.a.v), Medine Sözleşmesini yazdırdı. Bu, insanlık tarihindeki ilk yazılı anayasaydı. Bu anayasanın ilânı ile ilk İslâm Devleti, ilk kez çok dinli dünya düzenini başlattı.
Sayfa 154 - İnkılâb YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
643 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.